Güneş Sistemi dışında gezegen araştırmaları son yıllarda büyük bir aşama kaydetti. Uzaya gönderilen yüksek hassaslıkta, kompleks araştırma cihazları sayesinde her geçen gün yeni bir gezegenin keşfi duyuruluyor. Bu seferki, şu ana kadar duyurulanların arasında özel bir yere sahip : Şu ana kadar bulunmuş en hafif, Dünya kütlesinin 3 katı bir gezegen...
Keşfi ilginç kılan sadece gezegenin küçüklüğü değil aslında, yapılan gözlemlerle çevresinde dolandığı yıldızın da Güneş'in kütlesinin %6'sı kadar olduğu tahmin ediliyor. Bu kütle tam da bir gökcisminin yıldız olma sınırı; yani bu kütlenin üzerindeki gökcisimleri yeterli basınç ve kütle çekimini sağlayarak( hidrostatik bir denge kurarak ) hidrojen yakmaya başlayıp bir yıldız haline geliyorlar. Bu kütlenin altındakiler ise "kahverengi cüce yıldız" olarak anılıyor. Kahverengi cüceler gezegenlerle yıldızlar arasındaki basamak olduğuna inanılıyor. Gözlemlerdeki hata payı göz önüne alındığında yıldızın en iyi ihtimalle çok küçük kütleli hidrojen yakan bir yıldız olduğu ihtimali de var, fakat kahverengi cüce ihtimalinin daha yüksek olduğu belirtiliyor. Yukarıdaki çizimde cüce yıldızın mor olarak gösterilmesi atmosferindeki sodyum ve potasyım gibi elementlerin bu renkleri soğurmalarından kaynaklanıyor.
MOA-2007-BLG-192L adlı yıldızın etrafında keşfedilen MOA-2007-BLG-192Lb adlı gezegen Dünya'dan 3000 ışık yılı uzaklıkta bulunuyor. Bunun öncesinde Güneş'in kütlesinin %20'sinden daha az kütleye sahip hiçbir yıldızın etrafında bir gezegen bulunmamıştı. Üstelik bulunan gezegen yıldızın etrafında yaklaşık Venus-Guneş mesafesi etrafında dönüyor. Bunun öncesinde keşfedilen Jupiter büyüklüğündeki gezegenler hep Merkür-Güneş mesafesinden daha küçük yörüngeye sahiptiler.
Yıldızın bir kahverengi cüce olması ve gezegenin görece uzak bir yörüngeye sahip olması, gezegenin üst atmosferinin belki de Pluton'dan daha soğuk olmasına sebep oluyor. Astrofizikçilerin teorilerine göre yüzeydeki radyoaktif bozunma nedeniyle açığa çıkan ısı atmosferi ıstıyor ve ılık bir hava oluşturuyor. Teorilere göre ayrıca gezegen derin bi okyanusla kaplı.
Gezegenin keşfi diğer bir çok gezegenin keşfinden farklı olarak "kütle çekimi merceklemesi" yöntemiyle yapıldı. Büyük kütleli yıldızlar, etraflarındaki uzay-zamanı bükmeleri nedeniyle arka alanlarında kalan cisimlerden gelen ışınları bir mercek gibi yakınlaştırırlar. MOA-2007-BLG-192Lb bu yöntemle bulunan yedinci yıldız. Diğer 300'e yakın gezegen etrafında dolandıkları yıldıza yaptıkları kütle çekim etkileri sonucu keşfedilmişlerdi. Bu keşiflerin yapılması için büyük etkiler gerektiğinden, çoğu bulunan gezegen Jupiter kadar ya da daha fazla kütleye sahipler.
Yapılan bu keşif gün geçtikçe Dünya benzeri gezegen keşfine adım adım yaklaştığımızın bir göstergesi. Bilim, uçsuz bucaksız evrende Dünyamız benzeri bir ortamı bulmak ve binlerce yıldır evrende yerimizin özel olduğu inancını kırmak adına büyük adımlar atmış durumda...
Kaynak: Space.com
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder