8 Ağustos 2008 Cuma

"2015'de Ay'a çıkacağım, kimler benimle?"

Bu iddialı sözlerin sahibi NASA'nın desteklediği DepthX projesinin yürütücüsü mühendis Bill Stone.. TED'deki videolar arasında gezerken blogda bugün eskilerden en çok tutulan video olarak paylaşılan bu konuşmaya rastladım. Bill Stone'u ve muhteşem projesini bunun öncesinde History Channel'ın "The Universe" belgesellerinde görmüştüm ve hayran kalmıştım. Bahsettiğim DepthX projesi ile Jupiter'in 4 büyük uydusundan biri olan Europa'nın buz yüzeyinin altındaki okyanusta yaşam aramayı hedefliyor. Bu araştırmaları tamamen otonom bir robot aracılığıyla yapmayı planlıyor.



Bill ve ekibi prototip robotun tasarımlarını tamamlayıp Dünya'nın en uç noktalarında, derin mağaralarda, buzulların altında denemeye başladılar bile. Projenin detaylarını videodan ve ilgili bağlantıdan (tıklayınız) öğrenebilirsiniz.

Konuşmada asıl beni etkileyen ise Bill Stone'un 2015 yılı için ticari uzay çalışmaları için öngörüleri ve projeleri. Şu anda uzay seyahatlerinin önündeki en büyük engel olan uzaya herhangi bir malzeme(özellikle yakıt) çıkarmanın maliyetini minimuma indirebileceğini söylüyor. Bunun için de Ay'a görevli bir madenci ekibi göndererek Schackleton Krater'in altında araştırma yapmayı öneriyor. Asıl etkileyici olanı ise konuşmanın sonunda "Ben bu tarihi görevi yürütmeye talibim" demesi ve herkesin kendisini ayakta alkışlaması..

Konu Ay'dan açılmışken, NASA'nın ünlü 2020'de Ay'a insanlı görevi için hazırlıklar son hızıyla devam ediyor. "Constellations" adıyla duyurulan görevde mürettebatı taşıyacak kapsül Orion'ın ilk üretim aşaması tamamlandı. Kapsülü fırlatacak olan Ares I aracının da yapımı ve testleri sürüyor. Konuyla ilgili NASA'nın blogunda yayınlanan habere erişmek için tıklayınız. NASA'nın uzay görevleri hakkında detaylı bilgi almak için NASA Exploration'ı mutlaka ziyaret etmenizi öneririm.

DepthX projesinin web sayfası için tıklayınız
TED videolarına erişmek için tıklayınız

4 yorum:

zvabidikumuza dedi ki...

İlk önce Bill Stone'nun kendine görev atfettiği bu işi başarmasını diliyorum.
Yazıyı okuduktan sonra DepthX preojesini inceliyordum ve aklıma "Europaya eğer bir keşif aracı giderse ne kadar derine inebilir?" sorusu takıldı. Çünkü derinlerde ya da herhangi bir yerdeki magma sızıntısı veya sıcak su çıkışının etrafında yaşayabilen canlılar olduğunu bir belgeselde görmüştüm.
İlk önce insan yapımı bir denizaltı robotunun ne kadar basınca maruz kaldığını araştırdım. Dünya okyanuslarının en derin yerine Mariana adalarındaki(11°22′N, 142°36′E.) ~11 km lik derinlikte keşif yapıldığını öğrenmem bana yetti. Buradaki basınç yaklaşık olarak 110 MPa.
Europa'nın yüzeyindeki atmosfer basıncı 1 µPa; yüzeydeki buz katmanını kalınlığı birkaç yüz metre ile 10 km arasında değişiyor. Bu katmanın altında ise 100km lik bir su katmanı var.
Şimdi Europadaki su basıncına bir yaklaştırma yapalım. Dünayda "g" dediğimiz yerçekimi ivmesi Europada 1.314 m/s2 yani 0.134 g; bu demek oluyorki(yaklaşık olarak, çünkü oradaki suyun yoğunluğunu ve katı kütlenin yoğunluğunu bilmiyoruz) dünya okyanuslarında 1 km'ye 10MPa basınç uygulanıyorsa Europa okyanuslarında yerçekimi ivmesi ile orantılı olarak 1 km'lik derinlikte Europada 1,34 MPa basınç olur.
Bu demek oluyorki dalgıç robotlarımız 110MPa basınçta 11 km'ye dalabiliyorsa Europada 110/1,34=~82 km ye kadar dalabilirler.
Tabiki bu çok basit bir hesap ve daha suyun üstündeki katı kütlenin basıncıda eklendiğinde bu derinlik azalacaktır.
Yani Europanın 100km lik su katmanını geçip karayı görebililecekmiyiz bilmiyorum :)

Arif dedi ki...

DepthX projesinin ve Europa'da yaşam arama çalışmalarının en büyük motivasyonu senin de belirttiğin gibi Dünya'da yaşamın olabileceği en son mekanlar olarak betimlenen yerlerde canlılara rastlanabilmiş olması. Bu kadar ekstrem durumlarda dahi canlıların bulunuyor olması ister istemez "Neden olmasın?" sorusunu sorduyor. DepthX projesi bu anlamda kompleksliği ile göze çarpan bir proje; çünkü projede hemen hemen herşey düşünüyor. Ayrıca tüm bunların otonom bir robot aracılığıyla onlarca ışık dakikası uzakta bir gezegende gerçekleştirilecek olması bilim kurgu filmlerini andırıyor.

Bahsettiğin hesaplama gayet mantıklı. Europa'nın 700km kalınlığında bir metalik çekirdeği ve onun üzerinde yaklaşık 150km'lik sıvı veya katı sudan oluşan bir okyanus olduğu düşünülüyor. Okyanusun derinliği kesin bir şekilde belirtilmiyor; verilerin detaylarının çoğu yapılan modellemelerden geliyor. Hesaplamana göre eldeki denizaltı modelleri kullanılıyorsa robotun dibe inmesi biraz zor görünüyor. Ama projenin NASA tarafından yapılıyor olması bunun için bir çözümleri olduğunu aklıma getiriyor.

Bir de ilginç olanı okyanus tabanındaki volkanik yapılar tamamen Dünya'daki koşullara benzetim yolu ile ortaya atılan fikirler. Oraya gitmeden sanırım gerçekten olup olmadıklarını bilemeyeceğiz.

Konuyla ilgili Springer & Praxis yayınlarından çıkan "Europa the Ocean Moon" (Richard Greenberg) kitabını mutlaka öneririm..

Unknown dedi ki...

Sevgili Arif
Blog'unun bir kısmını okudum ve gerçekten çok etkilendim bundan sonra sıksık büyük bir keyifle okumaya devam edeceğim .Sen güncellemeni yapınca bende haberdar olacağım. Eline, kalbine beynine sağlık. Ayrıca hiphop şarkıyıda sonuna kadar zevkle izledim ve dinledim.
Teşekkürler
Z.Birol

Arif dedi ki...

Zahit Bey değerli yorumlarınız için teşekkür ederim. GökGünce'yi beğendiğinize çok sevindim.

Sevgiler

Arif

Paylaş!

 

Copyright © 2010 Gök Günce | Blogger Templates by Splashy Templates | Free PSD Design by Amuki