0
yorum

26 Şubat 2009 Perşembe

Lulin Kuyruklu Yıldızını Gözleyin!

2009 yılının en gözde kuyruklu yıldızı olmaya aday Lulin kuyruklu yıldızı, bugünlerde (25-26 Şubat) en yüksek parlaklığa erişiyor ve ışık kirliliğinden uzak, karanlık gökyüzüne sahip yerlerde çıplak gözle dahi görülebilecek.

Amerika'dan James Champagne'in elde ettiği Lulin görüntüsü (Kaynak : spaceweather.com)

Geçtiğimiz bir kaç aydan beri her geçen gün Dünya'ya yaklaşan Lulin, 24 Şubat'ta Dünya'ya en yakın konumdaydı(Dünya-Güneş mesafesinin 0.4'ü kadar). Kuyruklu yıldız, 25 Şubat'ta ise Dünya'ya göre Güneş-Dünya-Lulin dizilimi olacak şeklide karşı konuma geçiyor. İnsan gözünün çıplak gözle en fazla 6 kadire kadar cisimleri seçebildiğini biliyoruz; Lulin bugünlerde gözlendiği haliyle en parlak durumunda 5 kadir olacak. Kadir sistemi gökyüzü cisimlerinin parlaklıklarını ölçeklendirmek için kullanılan logaritmik bir sistem. Gökcisimleri arasındaki 1,0 kadirlik fark yaklaşık 2,5 kat parlaklığa denk gelir ve parlaklık kadir değeri arttıkça azalır. Örneğin 6 kadir bir yıldız, 5 kadir bir yıldızdan 2.5 kat daha sönüktür.

Şubat ayının 25'i ile 28'i arası, kuyruklu yıldızı gözlemek için en uygun günler.Bu tarihlerde Lulin küçük bir dürbünle dahi gözlenebilir parlaklığa ulaşıyor. Yapmanız gereken gece yarısı 22.00 sıraları güney yönüne dönüp öncelikle Aslan takım yıldızını bulmak, ardından bu takım yıldızındaki parlak Satürn gezegenini konumlandırmaya çalışmak. Yanlız Satürn'ü, takım yıldızının en parlak yıldızı Regulus ile karıştırmamaya dikkat edin! Satürn'ü bulduktan sonra aşağıdaki haritadan göreceğiniz üzere Regulus'a doğru, Lulin'in hareket doğrultusunu taramaya başlayın. Lulin kısa sürelerde gökyüzünde uzun mesafeler aldığından haritada işaretlenen noktada bulmanız mümkün olmayabilir. O yüzden bıkmadan aramaya devam edin. Görmeniz gereken geniş bir alana yayılmış, hafif buğulu, oval şekilde bir görüntü. Biraz netleme yaptığınızda kuyruklu yıldızın detaylarını daha iyi seçme imkanınız olacaktır. Dürbünle gözlemlerde yeşilden ziyade gri bir rengi olan Lulin'i teleskopla gözlerseniz yeşil rengini de fark edebilirsiniz.

Lulin'in gökyüzündeki hareketini aşağıdaki haritadan takip edebilirsiniz : (Kaynak : gokyuzu.org)
Kuyruklu yıldız bir kaç gün daha bu parlaklık seviyesinde kalıp yavaş yavaş sönükleşecek. Eğer gökyüzünüz açıksa bu görüntüyü kaçırmamanızı tavsiye ederim. Eğer siz de benim gibi kapalı havadan şikayetçiyseniz spaceweather'daki fotoğraflarla kendinizi biraz olsun avutabilirsiniz.
0
yorum

18 Şubat 2009 Çarşamba

Samanyolu Hakkında Bilmediğiniz 25 Şey

Bugün Türkçe Astronomi bloglarından biri olan AstroTurk'te karşılaştığımız yazıyı sizinle paylaşmak istiyorum : Samanyolu Hakkında 25 Şey.

Devasa evrendeki adresimizi belirtirken belki de "kapı numarası" işlevini gören galaksimiz Samanyolu, içinde bir çok özellik barındırıyor. Işık kirliliğinden uzak bir yerde gökyüzüne baktığınızda, bir uçtan bir uca beyazımsı toz gibi görünen şey aslında kendi galaksimizin kolları. Tabi "modern insan" bu görüntünün güzelliğine erişebilmek için ya yüzlerce metre tırmanmalı ya da şehirlerden yüzlerce kilometre uzağa kaçmalı..

Bulutsu'da yayınlanmış bir Samanyolu görüntüsü
0
yorum

Galileoskop Sahnede

2009 Dünya Astronomi Yılı'nın bence en güzel projesi olan Galileoskop isimli, düşük bütçeli ve herkesin erişebileceği, basit teleskop, tasarımıyla artık yavaş yavaş gün yüzüne çıkmaya başladı. Tüm Dünya'ya dağıtılması planlanan ve indirimli fiyatı yaklaşık 15 $ olması beklenen 50 kat büyütme gücüne sahip bu teleskopla 400 yıl önce Galileo'nun gördüklerini herkesin görmesi hedefleniyor : Ay'ın kraterleri, Jupiter'in uyduları, Satürn'ün halkaları, Venüs'ün evreleri... Teleskop (Amerika'da) Şubat 17'de satışa sunuluyor...

Galileoskop'un tasarımı (Kaynak : Galileoskop.org )

Teleskop fiyatlarının özellikle ülkemizdeki vergiler ve firma politikaları nedeniyle çok yüksek olduğunu düşünürsek ancak böyle bir proje ile astronominin insanların herkesimine ulaşabilmesi sağlanabilir. TAD'nin bu konudaki girişimleri ise şu ana kadar sonuçsuz kalmış gibi görünüyor; hala projeye bir destek bulunabilmiş değil (Projedeki güncel gelişmeleri proje koordinatörü Prof. Dr. Zeynel Tunca'nın web sitesinden öğrenebilirsiniz) Böylesi bir projeye sponsor bulunamaması gerçekten oturup düşünmemiz gereken bir konu..

Geçtiğimiz günlerde Amerika'da gerçekleştirilen AAAS toplantısında Galileoskop'lar sergilendi. Aşağıdaki videoda galileoskobun nasıl kolayca monte edilip kullanılabileceğini görebilirsiniz :



Video youtube'de olduğundan gerekli ayarlarınız yoksa açamayabilirsiniz. Bu durumda bize bu belayı saranlar utansın diyerek videoya sayın Başbakanımızın taktiği(!) ile Ktunnel'dan erişebilirsiniz.

Video Linki : http://www.youtube.com/watch?v=qc9Po2roJBE

Bu arada geçtiğimiz günlerde duyurulan, Antalya'da yaşayan amatör astronom Mustafa Erol'un kendi imkanlarıyla yaptığı galileoskop tasarımına da göz atmanızı tavsiye ederim. Kolaylıkla bulabileceğiniz parçalarla biraz uğraşıp Türkiye'ye gelmesini beklemeden siz de bir galileoskop sahibi olabilirsiniz :

Galileoskop Yapımı - Mustafa Erol
0
yorum

İnsanlığı Kurtracak Üç Proje ve Siz

UzayveAstronomi.com'un 2009 Astronomi Yılı çerçevesinde haftalık yayınladığı 52 Göksel Gerçek yazı dizisinde, bu hafta Ozan Kanbertay bizi biraz terletecek bir soru soruyor :

Yıl 2029… Ülkemiz, kalkınmasını tamamlamış, gelir dağılımı adaletli olmaya başlamış ve bilimsel araştırmalara ayrılan pay da %0.45 ten %3‘e çıkmış olsun. Siz de “Türkiye Uzay ve Havacılık Ajansı”nın başkanısınız. Danışmalarınız size üç farklı proje önerisiyle geliyor. Önünüzde üç dev proje var; ancak bütçeniz bunlardan sadece birini karşılamaya yeterli. Hangisini seçerdiniz :
  • Yıldızlararası Seyahat İçin Hazırlıklar
  • Dünya’yı Olası Bir Göktaşı Çarpışmasından Korumak
  • Devasa Bir Uzay Teleskobu İnşa Etmek
Hadi biraz kafa yoralım. Yorumlarınızı bekliyoruz:

52 Göksel Gerçek - İnsanlığı Kurtaracak Üç Proje ve Siz

Bu arada UzayveAstronomi'de Emre Evren'in kaleminden son yayınlanan iki yazıya da göz atmayı unutmayın :

0
yorum

16 Şubat 2009 Pazartesi

FEZA Astronomi Çalışma Grubu

Uzun süredir aklımda olan ve 2009 Astronomi Yılını fırsat bilerek hayata geçirdiğimiz yeni proje FEZA Astronomi Çalışma Grubu'nu tanıtmak istiyorum.

Yaklaşık 2-2.5 senedir astronomi ile uğraşıyorum ve bu uğraşım sırasında bir çok konuyla ilgilendim. Bunlar arasında uzay teknolojileri, gezegen araştırmaları, astrofotoğrafçılık, görsel gökyüzü gözlemleri ve astrofizik gibi konular bulunuyor. Fakat bütün bunların arasında astrofizik beni farklı bir şekilde çekiyor, konunun derinlerine daldıkça dalıyorum. Bu konuları teorik olarak yan tarafta çalışırken acaba gözlemsel bir şekilde amatör olarak çalışmalar yapabilir miyim diye düşünürken "gama ışını patlamaları gözlemciliği" ve "değişken yıldız gözlemciliği" ile tanıştım. Orta büyüklükte bir teleskop ve bir CCD kamera ile veriler alıp bunlar üzerinde biraz indirgeme yaptıktan sonra gayet de güzel çalışmalar ortaya konabileceğini gördüm. Hem de bu çalışmalar, gerçekleştirilmiş bir çok örnekte olduğu gibi bilim dünyası ile de paylaşılabiliyor ve bir çok araştırmacı için kaynak oluşturabiliyor. İşte istediğim tam da böyle bir çalışmaydı.

Bahsettiğim tipte çalışmalar Amerika'da AAVSO (Amerikan Değişken Yıldız Gözlemcileri Birliği) çatısı altında yüzlerce amatör tarafından gerçekleştiriliyor ve harika işler başarılıyor. Ülkemizde böyle bir birlik olmadığı gibi konuyla ilgilenen fazla amatör de yok. O yüzden böyle bir çalışma için öncelikle bir ekip kurmak gerekiyordu ve bu konularla uzun süredir ilgilenen ve harika çalışmaları olan Yenal Öğmen ve astronomi konusunda bir süredir aralarında UzayveAstronomi.com'un da olduğu bir çok projede beraber çalıştığım Ozan Kanbertay ile bir araya gelerek FEZA ASTRONOMİ ÇALIŞMA GRUBU'nu kurduk.

Fakat böyle bir çalışma için bir araya gelmek ve gözlemler yapmak yeterli değildi; yaptığımız çalışmaları amatörlerle paylaşıp, bu konuya ilgi uyandırmak ve belki de ileride yapılacak büyük ortaklıklar için temel atmak zorundaydık ve böylece FEZA BLOGU'nu kurduk. Burdan projedeki üç kişi (Yenal, Ozan ve ben) yaptığımız çalışmalar ve ilgimizi çeken astronomi konularında yazılarımızı paylaşacağız.


Grup blogumuz yaklaşık iki haftasını dolduruyor ve yavaş yavaş projemiz de şekillenmeye başlıyor. İlk olarak örten çift yıldızlarla ilgili bir makale çalışması için kolları sıvadık. Ardından ise günümüzün en popüler konularından olan Güneş Sistemi dışı gezegen(ötegezegen) geçişlerini amatör olarak gözlemeyi hedefliyoruz.

2009 yılında "Amatör Astronomi...Bir adım ileriye.." sloganıyla yola çıkıyoruz ve bu başlangıcın tüm amatör astronomlara ve bizlere yararlı olmasını diliyoruz...

Bizi takip edin!
0
yorum

CERN ve Fermilab'dan haberler

Yoğun bir dönemime denk geldi; bir haftadır bloga yazı yazamıyorum. Bu hafta içinde tekrar bir toparlanıp eski formuma dönmeye çalışacağım.

Açılışı LHC konusunda bugün yapılan duyuruyla yapalım: CERN'deki LHC deneyi beklenenden daha kısa sürede başlayacak! GökGünce'yi takip ediyorsanız bunun öncesinde LHC'deki gelişmeleri paylaşmaya çalışmıştım. Son habere göre yetkililer LHC'nin bozulan son parçalarının değiştirildiğini ve bir ay içerisinde çalışma koşulları için soğutulmaya başlanacağını belirtiyorlar. Buna göre LHC, 2009 yılı Eylül ayı sonlarına doğru ilk çalışmalar için hazır olacak.

Bunun yanında LHC'nin normalde kışın işletme maliyetleri yüksek olduğundan Kasım-Nisan arası çalışmalaara yıllık ara verilmesi planlanıyordu fakat hasar, planların değişmesine neden oldu. LHC çalışmaya başladıktan sonra aralıksız 10 ay çalışacak.

LHC çalışmaya başladıktan ancak 4-5 sene sonra en yüksek enerji seviyesi olan 7 tera elektronvolt'a erişecek.. Ayrıca 5-6 yıl sonra yapılacak yükseltmelerle hızlandırıcının saniyede üreteceği çarpışma sayısı (luminosity) 3'e katlanacak.

Fermilab'deki CDF dedektörü
Konuyla paralel bir başka duyuru da Fermilab'dan yapıldı. Fermilab, LHC'nin de peşinde olduğu Higgs parçacığı avında hiç de sanıldığı gibi oyundan uzak kalmadığını belirtiyor. Fermilab, Amerika'da yaklaşık on yıldır çalışan bir parçacık hızlandırıcısı. LHC'nin çalışmaya başlamasıyla "pabucu dama atılması" beklenen hızlandırıcıda görev yapan araştırmacılar, yaptıkları açıklamada düşük enerji seviyelerinde Higgs parçacığını aramaya devam ettiklerini ve şansları yaver giderse bunu bulabileceklerini belirtiyorlar.

LHC'nin de peşinde olduğu Higgs parçacığı, atom altı parçacıkların davranışını betimleyen Standart Model'de teorik olarak varlığı bilinen fakat şu ana kadar gözlenememiş olan bir parçacık. Parçacıkların kütle kazanmalarını sağlayan Higgs parçacığı eğer düşük kütleli ise Fermilab'ın çalışma enerji aralığında bulunma ihtimali var; fakat büyük kütleli ise LHC'nin çalışmaya başlayıp bahsedilen enerji seviyelerine gelmesini beklemekten başka çare yok.

Particle Zoo'dan Higgs bozonunun oyuncağı. Hayalet parçacık olarak da isimlendirildiğinden renk olarak siyah seçilmiş...

Konuyla ilgili yayınlanan habere erişmek için tıklayınız.

Kaynak : Symmetry Magazine
0
yorum

7 Şubat 2009 Cumartesi

Güneş'te Kütle Atımı

SOHO'nun dün yayınladığı görüntüde Güneş'te orta şiddetli bir koronal kütle atımı görülüyor. Güneş etrafında yörüngede olan Stereo uzay araçları tarafından 21-25 Ocak 2009'da alınan görüntülerde uzaya püskürtülen kütlenin hareketi izlenebiliyor.

Stereo üzerindeki iki enstruman COR2 kve HI1 tarafından elde edilen görüntüler. Soldaki fotoğrafta kütle atımı görülebilsin diye Güneş kapatılmıştır(ortada siyah)

Koronal Kütle Atımları (CME-Coronal Mass Ejection) Güneş'in Kromosfer ( Taç Küre) tabakasından dışarı yayılan yoğun olarak plazma halde proton ve elektronlardan oluşur. Güneş'teki kuvvetli manyetik alanların yoğunlaşması ve güneş patlamaları ile ilişkilendirilen kütle atımlarında bir kerede 10 milyar tona yakın madde uzaya piskürtülür. Güneşten gelen bu yüklü parçacıklar zaman zaman atmosferin iyonesfer tabakasıyle etkileşerek görkemli görüntüler olan Kuzey Işıklarını(Aurora) da oluştururlar.

Stereo tarafından yakalan görüntülerin birleştirilmesiyle oluşturulan aşağıdaki animasyonda kütle atımı görülüyor. Görüntüdeki parlak cisim ise Venüs.



Kaynak : SOHO
0
yorum

Google Mars

Mars gezegeni de artık Google Earth'de. Tıpkı Dünya üzerinde merak ettiğimiz yerleri Google Earth ile dolaştığımız gibi artık sınırları aşarak Mars'ı da keşfedebiliyoruz. NASA ve Google'un bu hafta açıkladıkları Google Earth Mars eklentisi gerçekten çok etkileyici.


Mars'ın dev volkanları, tepeleri, kraterleri, kanalları arasında farenizin bir hareketiyle dolaşabiliyor ayrıca belirli noktalar hakkında hemen bilgi de edinebiliyorsunuz. NASA'nın veritabanından ve diğer bir kaç kaynaktan alınan veriler incelenen bölge hakkında detaylı bilgiler veriyor.

Mars üzerindeki gezgin robotlar Spirit ve Opportunity'nin gözünden veya yörüngedeki uydulardan alınan görüntüler eşliğinde Mars'ı keşfetmeye ne dersiniz? Bu fikir sizi de heyecanlandırdıysa yapmanız gereken öncelikle Google Earth 5.0'ı kurmak. Ardından programı açtığınızda üst menüde halkalı bir gezegen simgesi var, ona tıklayarak Mars'ı seçerek bambaşka bir dünyayı keşfe başlayabilirsiniz.
0
yorum

LHC 2009'a hazırlanıyor

CERN tarafından dün yapılan açıklamada LHC deneyi 2009'un sonlarına doğru 5TeV(Terra elektron volt) enerji seviyesinde ilk çarpıştırmalara başlayabileceği duyuruldu.(Tam çalışma durumunda 7Tev'e çıkacak) LHC'deki Eylül 2008 hasarının detaylarıyla tartışıldığı Fransa'da gerçekleştirilen bir haftalık toplantı sonucunda çıkan sonuç, Pazartesi günü CERN yönetimi tarafından değerlendirilerek hazırlıklara başlanacak.

Basın duyurusunda hızlandırıcının başlangıcından hemen sonra karşılaştığı sorunlar gibi başka problemlerle karşılaşmamak için mıknatısların arasındaki süperiletken bağlantılardaki küçük direnç değerlerini tespit edebilecek yeni bir sistem entegre edildiği belirtiliyor. Oluşabilecek hataları gözlemek için kurulan sistemde önceden hata bildirimi sayesinde olası problemler önlenebilecek.

LHC'nin durdurulmasına neden olan bu olaydan sonra iki tane daha şüpheli bağlantı keşfedildi. Mıknatısların kablolama hatalarından kaynaklanan bu durumlarda mıknatısların tünelden çıkarılıp tamir edilmesi gerekiyor. Mıknatıslar üzerindeki direnç testlerinin 2009 Eylül'ünde tamamlanması ardından hızlandırıcının devreye girmesi bekleniyor.

CERN hızlandırıcılar direktörü Steve Myers, "CERN'in 2009'daki hedefi deneyler için çarpışma verileri elde etmek fakat bu çalışmaları olabildiğince dikkatli yapmak durumundayız. CERN yönetimine sunulan öneriler oldukça ihtiyatlı fakat aynı zamanda 2009'da başlama hedefini de içeriyor" diye belirtiyor.

Başlamasının ardından on gün geçmeden hata ile karşılaşan LHC, tüm dünyanın yakından izlediği bir parçacık fiziği deneyi. Hatanın giderilmesiyle büyük deneyin başlaması için bizler de sabırsızlanıyoruz!

Kaynak : CERN Press Release
0
yorum

Haftasonu UzayveAstronomi

UzayveAstronomi.com'da haftalık yazı dizilerimiz ve geçtiğimiz günlerde eklenen yeni içerik sizleri bekliyor.

Öncelikle "Haftasonu Gökyüzü Keyfi 7-8 Şubat" bu gece yayınlandı. Bu haftaki yazımızda öncelikle Kuyruklu Yıldız Lulin'in yol haritasını inceleyip ardından üç hedefimize yöneliyoruz : Algol değişken yıldızı, Cr 69 açık yıldız kümesi ve Algieba çift yıldız sistemi. Yazıya erişmek için aşağıdaki bağlantıyı kullanabilirsiniz :

Haftasonu Gökyüzü Keyfi 7-8 Şubat - UzayveAstronomi

2009 Dünya Astronomi yılı özel projelerimizden biri olan "52 Göksel Gerçek"te bu hafta Ozan "Halkalı Şirin Kürecik : Satürn"den bahsediyor ve ilginç bir soru soruyor. Yazının yorumlar kısmında doğru cevabı yazararak siz de ödül kazanabilirsiniz. Yapmanı gereken 3 ay boyunca en çok doğru cevabı vermek. Doğru cevabı bilmiyorsanız da tahminde bulunabilirsiniz. Yazıya erişmek için aşağıdaki bağlantıyı kullanabilirsiniz :

52 Göksel Gerçek 4. Hafta: Halkalı Şirin Küreci Satürn


Bunların yanında geçitğimiz günlerde yayınladığımız NASA'nın Satürn ve Mars'tan Ocak ayı içerisinde elde ettiği görüntülerin derlemesine sitenin Astronomi Galeri kısmında erişebilirsiniz :

UzayveAstronomi Astronomi Galeri


Son olarak akan yıldızlar (atmosfere giren meteorlar) ilginizi çekiyorsa H. Tuğça Şener'in Çıplak Gözle Astronomi Gözlemleri yazısının ikinci bölümünü kaçırmayın derim :

Çıplak Gözle Astronomi Gözlemleri - Akan Yıldızlar
0
yorum

4 Şubat 2009 Çarşamba

Evren hakkında neyi öğrenmek isterdiniz?

Size bir fırsat verilse ve evren hakkında merak ettiğiniz bir soru sormanız istense hangisini seçerdiniz. Seçenekler arasında :
  • Geceleyin gökyüzü neden karanlık?
  • Evrende başka yerde hayat var mı?
  • Büyük Patlamadan önce ne vardı?
  • Evrenin geleceği nasıl olacak?
gibi birbirinden ilginç sorular var. Popüler Matematik dergisi Plus'ın 2009 Dünya Astronomi Yılı çerçevesinde düzenleyecekleri 7 anketin ilki yayınladı ve oylarınızı bekliyor! Ay sonuna kadar açık olacak ankette en çok oyu alan soruya Mart ayı ortasında aralarında ünlü astronom Martin Rees ve kozmolog John Barrow'un da bulunduğu uzmanlar cevaplayacak.

Ben "Büyük Patlamadan önce ne vardı?" sorusunu seçtim, bundan önce yazdığım bir yazıda da ( Büyük Patlama!.. Fakat Patlayan Neydi?) bahsettiğim bu konu bence günümüzdeki en büyük sorulardan biri. Bu soruları sorabiliyor olmak bile başlı başına heyecan verici bir durum aslında...

Oylamaya katılmak için aşağıdaki bağlantıdan yararlanabilirsiniz :

What would you like to learn about your Universe? - Plus Maths

0
yorum

3 Şubat 2009 Salı

Yeni bir Keşif : Karasal Bir Gezegen

Güneş Sistemi dışı gezegenler (Bilim ve Tekniğin deyimiyle "ötegezegen"- İngilizce "exoplanet") günümüzün en çok konuşulan konusu olsa gerek. Bu kadar ilgiyi de hak ediyorlar aslında. Şu ana kadar sayıları 330'lara ulaşan bu gezegenlerin keşfi, gezegen sistemlerinin sadece bizim sevgili yıldızımız Güneş'e ait bir ayrıcalık olmadığını, bunların birçok yıldız etrafında gözlenen sıradan oluşumlar olduğunu gösterdi. Bu araştırmalardaki en heyecan verici soru ise bir gün Dünya benzeri bir gezegenin bulunup bulunamayacağı. Şu ana kadar gözlenen gezegenlerin hemen hepsi Jupiter-Neptün büyüklüğüne yakın dev gezegenler. Ayrıca bu gezegenlerin etrafında dolandıkları yıldızlara Güneş-Merkür arası mesafeden daha da yakın olmaları Dünya ile benzerlik konusunda pek de uyumlu sonuçlar vermiyor.

Yıldızına çok yakın bir yörüngede bulunan Güneş sistemi dışı bir gezegenin hayali çizimi (Kaynak Bulutsu)

Her geçen gün gelişen teknikler Güneş sistemi dışı gezegenler hakkında detaylı bilgiler edinebilmemizi sağlıyor. Bunlardan en etkileyici olanı belki de 2008'in en çok ses getiren "İlk Exoplanet Görüntüsünün" alınmasıydı. 90'lı yıllarda teoriler ve ilk dolaylı gözlemlerle orada olduklarını öğrendiğimiz gezegenlerin artık görüntülerini dahi alabiliyoruz. Bilimin ilerleme hızına hayran olmamak elde değil.

Bugün yayınlanan haberde ise artık yavaş yavaş Dünya ölçeğine yaklaştığımızı görüyoruz. COROT uydusunun gözlemleri sonucu Dünya'nın yaklaşık iki katı kadar büyüklükte karasal bir yüzeyi olduğu tahmin edilen bir gezegen keşfedildi. CoRoT-Exo-7b olarak isimlendirilen gezegen her ne kadar büyüklük konusunda umut verse de yıldızına yakınlık konusunda önceki gezegenlerden pek farklı değil. Yıldızının etrafında 20 saatte bir tur atan gezegenin yüzey sıcaklığı 1000 ila 1500 °C arasında. Bu sıcaklıktaki yüzeyinin lav ya da su buharı ile kaplı olduğu tahmin ediliyor.

CoRoT-Exo-7b, yörüngesinde dolandığı yıldızın önünden geçerken yıldızdan gelen ışığı bir miktar azaltmasıyla tespit edildi. Bu yöntem Güneş sistemi dışı gezegen keşiflerinde sıklıkla uygulanıyor.

Dünya'dan gözlediğimizde Venüs ve Merkür de Güneş önünden geçiyorlar. Tıpkı Venüs ve Merkür geçişlerinde olduğu gibi gezegen geçişlerinde, yıldızdan gelen ışınlarda belirgin bir düşüş oluyor. CoRoT uydusu azalmayı hassas dedektörleriyle görüntüleyebiliyor.


Araştırmacılar bulunan gezegenin yoğunluğu üzerinde çalışıyorlar. Gezegenin, Dünya benzeri kayasal bir yüzeye sahip olup lavlarla kaplı olabileceği ya da şu ana kadar gözlenmemiş fakat teorilerde olası görülen kaya ve suyun eşit miktarda bulunduğu yeni bir sınıf olabileceği öne sürülüyor. Ölçülen sıcaklık değerlerine bakarak gezegenin çok sıcak ve nemli olduğu rahatlıkla söylenebiliyor.

Dünya'ya yakın büyüklükteki gezegenleri gözlemek çok zor fakat bu araştırmada kullanılan teknikler artık Dünya büyüklüğünde gezegen keşiflerine çok yaklaştığımızı ortaya koyuyor. Bu yıl içinde gönderilecek Kepler uydusu da devreye girdiğinde elde edeceğimiz sonuçlar, evrendeki yerimiz hakkında devrim niteliğinde keşiflere yol açabilir...

Güneş Sistemi dışı gezegenler bu ay Bilim ve Teknik dergisinin de kapak konusu. Makaleler arasında Alp Akoğlu'nun bunları amatör olarak nasıl gözleyebileceğimizi anlatan bir yazısı da bulunuyor. Kaçırmayın derim!

Haber ESA Basın Duyurusundan derlenmiştir.

Paylaş!

 

Copyright © 2010 Gök Günce | Blogger Templates by Splashy Templates | Free PSD Design by Amuki