Çekmeköy Gönüllüleri ile ortak olarka düzenlediğimiz yaz okulunun ikinci günü en az ibirincisi kadar güzel geçti. İlk gün konumuz Uzay Araştırmaları ve Ay'dı. Çocuklarla hep birlikte Dünya'dan yola çıkarak uzay boşluğunda süzüldük, astronotlarla aynı hisleri yaşamaya çalıştık ve gelecekte Ay'a yerleşme planları yaptık. Bugün de rotamızı biraz daha uzağa, aslında görece yakına çeviriyoruz : Güneş!
Güneş sunumunu bir diğer Gökyüzü Gönüllüsü arkadaşımız semih Çakmak veriyor. Bu sunumdaki amacımız çocuklara Güneş'in aslında bilindiğinin aksine mükemmel bir küre olmadığını, üzerindeki lekeleri, rüzgarları ile öfkeli bir mizaca sahipğ olduğunu göstermek. Günümüz Semih'in bol animasyonlu ve videolu sunumuyla başlıyor.
Sunumumuzun ardından beraber çalıştığımız yaratıcı drama hocamız Güneş'in bu öfkeli hallerini çocuklarla birlikte canlandırdı. Seçilen çocuklar Güneş'i ve üzerinde oluşan lekeleri canlandırdılar. Ardından Güneş'in 11 yılıık döngüsü küçük bir oyunla canlandırıldı. Çocuklar bir süre boyunca hep bir arada bir küre şeklinde olup "sakin Güneş" oldular, ardından 11 yıl geçtikten sonra öfkelenip güneş rüzgarları ile şiddetle kendilerini uzaya savurdular.
Ardından ikinci konumuz Güneş Saatleri. Sevgili Nuray Saatçioğlu'da bu konuda ufak bir bilgilendirme yapıp kartondan maket bir güneş saati yapmak için kolları sıvadık.
20 dakikalık bir çalışmanın ardından Güneş Saatleri üzerindeki gölge ölçücü çucuklarıyla bilikte hazırdı bile.
Geriye tabii ki dışarıya çıkıp saatlerimizi denemek kalıyor. Bugünkü program bununla da bitmiyor aslında. Programın asıl etkileyici kısmı şimdi başlıyor. Beraberimizde getirdiğimiz özel tasarlanmış Güneş Teleskobu Coronado PST ile gözlem var daha. Bu arada bu çalışmada Güneş gözlemi için Coronado PST'yi bize sağlayan sevgili dostumuz İshak Benbaneste'ye de teşekkürlerimizi sunmak isteriz.
Sırada Coronado PST ile Güneş gözleminde. Güneş her ne kadar şu sıralar sakin olsa da Güneş'in turuncu diski ve üzerindei granüllü yapısı çocukları etkilemeye yetti. Güneş'in orta bölgelerine doğru yeni yeni oluşmaya başlayan leke ise çocuklar için güzel bir hediye oldu.
Dolu dolu, "Güneşli" bir gündü bizim için. Çocukların gözlerindeki ışıltı ve merakları bizler içindeki astronomi aşkını daha da ateşledi. Daha bu 2. gündü üstelik ama programın sonunda çocuklar bizleri uğurlarken boyunlarımıza sarılıyorlardı. Bu anı yaşamak için herşeyimi verebilirim işte...
EDIT : Diğer günler için tıklayınız : 3, 4, 5. gün
Gönüllü Astronomi Yaz Okulu - 1.Gün
Bir kaç haftadır planladığımız ve nihayet uygulamaya geçirebildiğimiz bir projeden bahsedeceğim size. Uzun süredir GökGünce'ye de yazı yazamamamın sebeplerinden birisi aslında buydu. 2009 Dünya Astronomi Yılı nedeniyle bir araya geldiğimiz ve aktif olarak 6 kişiden oluşan Gökyüzü Gönüllüleri'nin İstanbul'da Çekmeköy Gönüllüleri ile beraber düzenlediği "Evren Yaz Okulu" bahsetmek istediğim.
30 tane pırıl pırıl beyine gökyüzünü, yaşadıkları evreni, bilimi tanıtmak için yola çıktık ve bugün itibariyle çalışamamızın 3. gününe geldik. Gerçekleştirdiklerimizi sıcağı sıcağına anlatmak çok daha iyi olacağını düşünüp hemen yazmaya koyuluyorum.
Sunumun ardından hemen Hubble Uzay teleskobunun maketinin yapımına geçtik. Maketi Hubble'ın resmi sitesinden alarak 160gr kağıtlara bastırmıştık. Sitede 3 seviye maket bulunuyor fakat biz en kolay olanı yani PVC modelini kullandık. Malzeme olarak PVC yerine de destek gereken yerlere kağıt rulolarından kestiğimiz parçalar kullandık, gayet de güzel oldu. Maket merakı olanlar için üst seviyeleri de tavsiye ederim. İkinci seviyeyi kendim yaptım fakat "uzman" seviyesindeki modeli gözüm kesmedi :)
ve şaheserimiz...
30 tane pırıl pırıl beyine gökyüzünü, yaşadıkları evreni, bilimi tanıtmak için yola çıktık ve bugün itibariyle çalışamamızın 3. gününe geldik. Gerçekleştirdiklerimizi sıcağı sıcağına anlatmak çok daha iyi olacağını düşünüp hemen yazmaya koyuluyorum.
Öncelikle Çekmeköy Gönüllüleri Derneğinden(ÇGD) bahsedeyim. ÇGD, İstanbul'un Çekmeköy ilçesinde ilçe bazında gönüllü etkinlikler düzenleyen bir sivil toplum kuruluşu. İlçe sakinlerine bir arada yaşama kültürünü, dayanışmayı aşılamaya çalışan dernek tüm çalışmalarını gönüllülük yoluyla gerçekleştiriyor. Yaptıkları çalışmalar arasında okuma yazma bilmeyen kadınlara kurslar, üniversiteye hazırlanan gençler için etüdler, maddi durumu uygun olmayan aileler için çeşitli yardımlar ve her yaz düzenlenen çocuklar için bir yaz okulu. Genellikle durumları uygun olmayan ailelerin çocuklarının yazı verimli bir şekilde değerlendirmeleri için bir ay boyunca yüzme, sanat çalışmaları, okuma-yazma saatleri, kültürel gezileri ile dolu dolu bir program hazırlanıyor ve gönüllülerin yardımıyla gerçekleştiriliyor. Bu yıl beşincisi düzenlenen bu programın konusu Dünya Astronomi Yılı nedeniyle "Evren".
GökGünce üzerinden, bunun öncesinde yaptığımız etkinlikleri inceleyen dernek yöneticileri benimle iletişime geçtiler ve hepberaber kolları sıvayarak ortaya güzel bir çalışma koymak için kolları sıvadık. Özellikle çocuklara yönelik astronomi çalışmaları konusunda beraber çalıştığım "Gökyüzü Gönüllleri" dostlarımla renkli bir program hazırladık ve hayata geçirdik. Projede benim yanımda Emre Evren, Semih Çakmak ve Nuray Saatçioğlu bulunuyor.
Bu açıklayıcı girişin ardından çalışmaları anlatmaya geçelim. Yaz okulu katılımcıları 30 tane ilk öğretim öğrencisi yaşları 10 ile 12 arasında değişiyor ve hepsinin muhteşem bir "hayret etme yeteneği" var. İlk gün çalışmaların yapılacağı derneğe adımımızı atar atmaz çocukların sıcak bir "Hoşgeldiniz!" çığlıklarıyla karşılandık. Bu bizim ilk uzun soluklu çalışmamız olacağından biz de heyecanlıydık fakat bu güzel ortamın etkisiyle kolayca rahatladık. Çocuklar sabahtan yüzme programına katılıyorlar, öğleden sonra ise hepberaber gökyüzünü keşfe çıkıyoruz. İlk gün kayıt işlemleri nedeniyle yüzme programı olmadığından hiçbiri yorulmamıştı ve kıpır kıpırdı. "Uzay Çalışmaları ve Ay'a Seyahat" konusu ve maket Hubble Uzay Teleskobu çalışması tam bu güne göre tasarlanmıştı sanki.. Ve çalışmalara başladık...
Minikler uzayın derinliklerine yolculuk için hazırlar
Parmaklar sürekli havada :)
Sunumumda genel olarak uzay kavramını vermeye çalıştım ve neden uzaya çıktığımız sorusuna çocuklarla hepberaber bir cevap aramaya çalıştım. Burada asıl vermek istediğim şey hepimizin içindeki merak ve uzay konusundaki heyecandı. Çocukların uzayda şu anda Dünya'nın etrafında dönen Uluslar Arası Uzay İstasyonu'nda insanların yaşadıklarını duyduklarında verdikleri tepkiyi gördüğümde bunu başarabildiğimi gördüm. Hatta bir çocuk inanamayıp bizimle birlikte olan öğretmenine dönüp "Öğretmenin gerçekten öyle mi?" diye soruşu harikaydı!
Sunum içerisinde uzay çalışmalarından bahsederken Hubble Uzay teleskobuna biraz daha ağırlık verdik çünkü bugün onun maketini yapacaktık.
Çocuklar meraklı ve yaratıcı sorularıyla bizi terletmeyi de ihmal etmediler :
Sormak istedikleri o kadar çok şey vardı ki yarım saatlik sunumu bir saatte ancak tamamlayabildim. Bir miniğin sorusunu şekle dökerken alınmış bir fotoğrafı:
Maket model kağıtları dağıtılıyor
Ve hummalı bir çalışma başlıyor :
Kuleler yükseliyor!
Herkesin elinde bir Hubble Uzay teleskobu! İşte bu görüntü için değer!
ve şaheserimiz...
Yorucu bir gündü fakat tam manasıyla harika zaman geçirdik. Çocukların gözünde ışıklar yaktık, gökyüzünü logomuzda olduğu gibi onların avuçlarının içine indirmeye çalıştık. Bu daha birinci gün, daha 4 günü var. Zaman buldukça hepsini buradan paylaşacağım..
EDIT: Diğer günler için tıklayınız : 2, 3, 4, 5. gün
EDIT: Diğer günler için tıklayınız : 2, 3, 4, 5. gün
Işık Lisesi Gökyüzü Keyfi
İstanbul'un yapay ışıklarla "süslü" gökyüzünde, Ay ilerleyen hilal evresinde... Yıldızların parlak olanları dışında seçilebilenler çok az; bir çok takım yıldızını çizmeye çalışırken hep bir ucundan eksik kalıyor...Ama gökyüzü aşkımızdan eksik olan bir şey yok. Yine bir İTÜ Astronomi Kulübü ve Gökyüzü Gönüllüleri çalışması dahilinde 29 Haziran gecesi Işık Lisesi'nin Erenköy Kampüsü'nde gözlem partisi gerçekleştirdik.
Işık Lisesi, ismi Fevziye Mektepleri olarak da geçen özel bir okul. Erenköy kampüsünde ortaöğretim ve fen lisesinin de içinde bulunuduğu geniş bir kampüsü var. Okulun içinde büyük bir sabit planetaryum var ve astronomi seçme dersleri için bir astronom okulda görev yapıyor. Geçtiğimiz hafta okulda gerçekleştirilen Bilim Şenliği'nin kapanışı olarak planlanan bu gözlemde katılımcı olarak öğretmenler, öğrenciler ve velileri bulunuyordu.
Gökyüzü kararmadan önce arkadaşım Utku ve Nuray ile okula gelip bize gösterilen alana teleskoplarımızı kurmaya başladık. Teras katta gözlem alanı peluş yastıklar ve müzik sistemi ile donatılmıştı bile. Biz de elimizdeki 3 teleskobu ortadaki alana kurduk. Bahsettiğim teleskoplardan biri 8"'lik 800mm odaklı bir Newtonian, 80mm Meade mercekli ve 60mm mercekli Bresser teleskop.
Hava kararmaya başladığında biz de gözleme başladık. Öncelikli olarak katılımcıları etrafımızda bir çember oluşturmalarını sağlayarak genel gökyüzü ve amatör astronomi ile ilgili bilgiler verdik. Ardından ilk hedefimiz Ay'a teleskoplarımızı yönlendirerek gözleme başladık. Her üç teleskopta da farklı büyütme oranları kullanarak katılımcıların teleskoplar arasındaki farkı görebilmelerini sağlamaktı amaç. En büyük teleskoptaki detaylar herkesi şaşırtmaya yetti. Özellikle bir çok kişiyi gösterdiğimiz görüntünün resim olmadığına inandırmakta güçlük çektik! Bir gökcismini fotoğraflardan görmek ile kendi gözünüzle görmek arasındaki bariz farkı tepkilerden açıkça görebildik.
Ardından lazer gösterimizle kutup yıldızını bularak gökyüzünde yol bulmayı gösterdik. Artık en azından herkes kuzey yarım kürede ıssız bir adaya düştüğünde yolunu bulmasını öğrendi :) İkinci hedefimiz bütün miniklerin sabırsızlıkla beklediği gezegen Satürn idi... Satürn için beklentileri olabildiğince karşılamak için 8"liği kullandık fakat gözleme başlamadan önce kitaplarda, dergilerde görülen fotoğrafların Hubble tarafından çekildiğini söyleyip beklentileri biraz olsun azalttık. Böylece okülerden baktıklarında küçük sarı bir yuvarlak ve üzerindeki çizgi şeklindeki halkalar çoğu kişiye yetti arttı bile. Bu, görenlerin tekrar dönüp sıraya girmelerinden rahatlıkla anlaşılabiliyordu.
Saatler ilerlediğinde rüzgarın da etkisiyle yavaş yavaş katılımcı sayısı azaldı ve bir kaç meraklı aile ve öğretmenlerle başbaşa kaldık. Ay ve Satürn'ün yanında bir de Herkül takım yıldızındaki ünlü küresel yıldız kümesi M13 ile geceye renk katalım istedik. Okülerden küçük bir alanda hafif buğulu bir yıldız bölgesi gibi görülen küme, büyütmeyi arttırdıkça teleskobun da çözme gücü sayesinde detaylarını bize sergiledi. Gece 11 olduğunda artık toparlanma vaktiydi...
Meraklı çocukların teleskoptaki görüntülere hayret ve hayranlıkla bakışları, ilgili soruları bize gece boyunca hiçbir yorgunluk hissettirmedi. Okul yönetiminin gece sonunda verdikleri plaketler ise aldığım ilk plaket olması sebebiyle benim için çok anlamlıydı ama üzerindeki ismin bir hatayla "Akif" yazılmış olması plaketi gerçekten benim aldığıma başkalarını inandırmakta zorluk çıkartabilir gibi duruyor :)
Işık Lisesi, ismi Fevziye Mektepleri olarak da geçen özel bir okul. Erenköy kampüsünde ortaöğretim ve fen lisesinin de içinde bulunuduğu geniş bir kampüsü var. Okulun içinde büyük bir sabit planetaryum var ve astronomi seçme dersleri için bir astronom okulda görev yapıyor. Geçtiğimiz hafta okulda gerçekleştirilen Bilim Şenliği'nin kapanışı olarak planlanan bu gözlemde katılımcı olarak öğretmenler, öğrenciler ve velileri bulunuyordu.
Gökyüzü kararmadan önce arkadaşım Utku ve Nuray ile okula gelip bize gösterilen alana teleskoplarımızı kurmaya başladık. Teras katta gözlem alanı peluş yastıklar ve müzik sistemi ile donatılmıştı bile. Biz de elimizdeki 3 teleskobu ortadaki alana kurduk. Bahsettiğim teleskoplardan biri 8"'lik 800mm odaklı bir Newtonian, 80mm Meade mercekli ve 60mm mercekli Bresser teleskop.
Hava kararmaya başladığında biz de gözleme başladık. Öncelikli olarak katılımcıları etrafımızda bir çember oluşturmalarını sağlayarak genel gökyüzü ve amatör astronomi ile ilgili bilgiler verdik. Ardından ilk hedefimiz Ay'a teleskoplarımızı yönlendirerek gözleme başladık. Her üç teleskopta da farklı büyütme oranları kullanarak katılımcıların teleskoplar arasındaki farkı görebilmelerini sağlamaktı amaç. En büyük teleskoptaki detaylar herkesi şaşırtmaya yetti. Özellikle bir çok kişiyi gösterdiğimiz görüntünün resim olmadığına inandırmakta güçlük çektik! Bir gökcismini fotoğraflardan görmek ile kendi gözünüzle görmek arasındaki bariz farkı tepkilerden açıkça görebildik.
Ardından lazer gösterimizle kutup yıldızını bularak gökyüzünde yol bulmayı gösterdik. Artık en azından herkes kuzey yarım kürede ıssız bir adaya düştüğünde yolunu bulmasını öğrendi :) İkinci hedefimiz bütün miniklerin sabırsızlıkla beklediği gezegen Satürn idi... Satürn için beklentileri olabildiğince karşılamak için 8"liği kullandık fakat gözleme başlamadan önce kitaplarda, dergilerde görülen fotoğrafların Hubble tarafından çekildiğini söyleyip beklentileri biraz olsun azalttık. Böylece okülerden baktıklarında küçük sarı bir yuvarlak ve üzerindeki çizgi şeklindeki halkalar çoğu kişiye yetti arttı bile. Bu, görenlerin tekrar dönüp sıraya girmelerinden rahatlıkla anlaşılabiliyordu.
Dünyanın dönüşü sebebiyle görüntü sürekli hareket ediyor. Teleskobun takip motorunu çalıştırmadığımızdan arada sırada düzeltme yapmak durumunda kaldık...
Saatler ilerlediğinde rüzgarın da etkisiyle yavaş yavaş katılımcı sayısı azaldı ve bir kaç meraklı aile ve öğretmenlerle başbaşa kaldık. Ay ve Satürn'ün yanında bir de Herkül takım yıldızındaki ünlü küresel yıldız kümesi M13 ile geceye renk katalım istedik. Okülerden küçük bir alanda hafif buğulu bir yıldız bölgesi gibi görülen küme, büyütmeyi arttırdıkça teleskobun da çözme gücü sayesinde detaylarını bize sergiledi. Gece 11 olduğunda artık toparlanma vaktiydi...
Meraklı çocukların teleskoptaki görüntülere hayret ve hayranlıkla bakışları, ilgili soruları bize gece boyunca hiçbir yorgunluk hissettirmedi. Okul yönetiminin gece sonunda verdikleri plaketler ise aldığım ilk plaket olması sebebiyle benim için çok anlamlıydı ama üzerindeki ismin bir hatayla "Akif" yazılmış olması plaketi gerçekten benim aldığıma başkalarını inandırmakta zorluk çıkartabilir gibi duruyor :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)