2
yorum

20 Ağustos 2012 Pazartesi

Küresel Kümelerde "kum gibi yıldız"

Teleskop ile bakmaktan en çok keyif aldığım cisimlerden, küresel yıldız kümeleri. Küçük bir teleskop ile daracık bir alana hapsolmuş yuvarlak bir bulut görünümündeyken, karanlık bir yerde büyük bir teleskoptan bakıldığında içindeki yıldızları az biraz çözebildiğiniz arı kovanı misali binlerce yıldıza ev sahipliği yapan gökcisimleri.. Ortalama 100 ışık yılı genişliğinde bir alana yüz binlerce hatta milyonlarca yıldız sıkıştırdığınızı hayal edin! Böyle bir kümede, (varsa) bir yıldızın etrafındaki gezegenden gece ve gündüz gökyüzünü görmeyi çok isterdim! Geçmişte internette böyle bir benzetime rastlamıştım ve GökGünce’de de bir yazıda kullanmıştım hatta:

 

hs-2008-15-b-large_web

Bugünkü bildiğimiz galaksilerden çok çok daha küçük olan fakat aynı sayıda yıldıza ev sahipliği yapan kompakt bir galaksiden ya da küresel bir yıldız kümesi içindeki bir gezegenden olası gökyüzü manzarası (Kaynak : HubbleSite)

 

Bulutsu'daki Günün Gökbilim Görüntüsü'nde bugün harika bir küresel yıldız kümesi fotoğrafı var. Zamanında, kuyruklu yıldız avcısı Charles Messier'in gözlemleri sırasında kuyruklu yıldızlarla karıştırmamak amacıyla gökyüzündeki soluk, geniş gökcisimlerini kaydettiği ünlü Messier Kataloğu'nda M72 olarak bilinen, Kova takımyıldızında bulunan bu küresel yıldız kümesi bizden 50 000 ışık yılı uzakta ve yaklaşık 100 000 yıldız içeriyor.

 

m72_hst_960

M72 Küresel Yıldız Kümesi ( Telif Hakkı: NASA /Hubble )

ESA/Hubble tarafından yayınlanan Haftanın Fotoğrafı'nda tesadüfen bugün başka bir küresel kümenin, M56'nın harika bir fotoğrafı yayınlandı. Bu fotoğraftaki yıldızlar diğerinden daha etkileyici görünüyor!

 

M56 Küresel Yıldız Kümesi ( Telif Hakkı: NASA /Hubble )

Küresel yıldız kümeleri barındırdıkları yaşlı yıldızlar ile birilikte galaksideki en yaşlı cisimlerden.. 13 milyar yıl olarak hesaplanan yaşları, zamanında evrenin yaşı hesaplarından dahi daha fazla çıkıyordu; haliyle bu da büyük bir problem oluşturuyordu.. Neyse ki problem evrenin yaşı hesaplamasında olduğundan, güncel haliyle 13.7 milyar olarak düzeltilince sorun da ortadan kalkmış oldu. Bu durumda bu yapıların galaksi oluşumunun ilk evrelerinde  ortaya çıktığı, çoğunun da galaksinin halesi olarak adlandırılan sarmal kolların bulunduğu düzelemin üst kısmında olmasından dolayı galaksi etkileşimleri sırasında cüce galaksilerden "çalındığı" düşünülüyor..

 

Kısacası, gerek kaynakları gerekse de iç dinamikleriyle küresel yıldız kümeleri astrofizik anlamında oldukça ilgi çekici cisimler.. Etkileyici görüntüleri ile de derin uzay fotoğrafçılığının vazgeçilmez hedeflerinden biri.

0
yorum

16 Ağustos 2012 Perşembe

Güneş Sistemi fotoğrafçılığında son nokta!

Haftasonu, uzun zamandır görüşemediğim, kendisi de oldukça deneyimli bir amatör astronom ve gökyüzü fotoğrafçısı olan sevgili Onur (Atılgan) ile görüşme fırsatım oldu. Çok eskilerden, Gökbilim Forum’da aktif olduğum dönemlerde çeşitli etkinlikler vasıtasıyla bir araya geliyor, gerek astronomi, gerek bilim gerekse de kendi alanı olan sosyal bilimler konusunda beyin fırtınalarına girişiyorduk. Benzer bir konseptte geçen iki günün ardından birçok konuda “aydınlanarak” geri döndüm diyebilirim. Bu konular arasında özellikle kendisinin de çalışmalarının olduğu Güneş Sistemi fotoğrafçılığı hakkında birçok anlamda ufkumu açan örnekleri buradan da paylaşmak istiyorum.

 

Konuyu açan, Fransa Pirenelerindeki ünlü gözlemevi Pic du Midi’de fotoğraf çekme fırsatı elde eden gökyüzü ve doğa fotoğrafçısı Jean-Luc Dauvergne’in Mars’taki kum fırtınaları fotoğrafı… 1 metrelik profesyonel bir gözlemevi teleskobuyla çekildiğinden dolayı biraz “üst-perdeden” bir örnek olsa da böyle bir teleskobun amatör bir gökyüzü fotoğrafçısına kullanma imkanı verilmesi başlı başına bir olay. Eldeki imkanları en iyi şekilde değerlendirerek muhteşem bir fotoğraf ortaya çıkarmış kendisi de; sonuç direkt APOD zaten.. Fotoğrafçının diğer fotoğraflarının da olduğu kişisel sitesi : http://www.astrophotography.fr/

 

MarsDust_picdumidi_c740

Telif Hakkı Jean-Luc Dauvergne (Kaynak: http://www.astrophotography.fr/ )

 

Bundan yola çıkarak Güneş Sistemi fotoğrafçılığı alanında eldeki imkanlarla dudak uçuklatacak sonuçlar alan amatörlerin çalışmalarına yöneldiğimizde beni en çok etkileyen Damien Peach oldu. Fotoğraflarını çektiği yerlerdeki görüş kalitesinin üst düzeyde olmasıyla (sırf bunun için sık sık Bermuda’ya gittiğini duydum) harika sonuçlar alıyor.. Jupiter ve Satürn fotoğrafları, barındırdıkları tüm detaylarıyla favorilerim arasında..

 

2011_11_17-18rgb04_small

Telif Hakkı: Damian Peach (Kaynak: http://www.damianpeach.com/ )

 

Fotoğraflardaki yüzey detayları çok etkileyici.. Gezegenlerin ötesinde, çektiği fotoğraflarda Jupiter’in uydusu Ganymede’in dahi yüzey detaylarını yakalıyor, işte bu, başlıkta bahsettiğim “son nokta”lardan biri..

 

2011_09_25ganySoldaki görüntü Damian Peach tarafından alınan Ganymede görüntüsü, sağdaki ise Ganymede’in uydudan alınan görüntüsü ( Telif Hakkı: Damian Peach Kaynak: http://www.damianpeach.com/ )

 

Satürn fotoğraflarındaki detaylara ise diyecek birşeyim yok:

 

2012_04_21rgb_smallTelif Hakkı: Damian Peach ( Kaynak: http://www.damianpeach.com/ )

 

Bütün hepsinin ötesinde öğrendiğim birşey var ki ilk başta mümkün olacağını hayal bile edemezdim. Dünya üzerinden, orta halli amatör bir teleskop ile Venüs’ün yüzeyini görüntülemek.. Nasıl yani? Venüs’ün etrafındaki uydular dahi radar teknikleri kullanmadan yüzeyi göremezken, ufak bir teleskop ile Dünya’dan yüzey detaylarını seçmek mi? Şeytan detaylarda gizli, elbette.. Harika bir teknik ve iyi bir zamanlama ile bunu yapmak mümkün. İşte size kanıtı:

 

venus_nightside Telif Hakkı : Daniele Gasparri (Kaynak : http://www.danielegasparri.com/ )

 

Venüs’ün karanlık bölgesinden, yüzeyden gelen ve kalın bulutları delip geçen termal ışımayı yakın-kızıl ötesinde bir filtre ile yakalayıp yüzey detaylarını görünür kılıyor amatör astronom Daniele Gasparri. Elde ettiği görüntüyü uydudan alınan Venüs’ün radar görüntüsüyle birebir karşılaştırarak birçok yüzey detayını eşleştirebiliyor, inanılmaz bir şey! (Çalışmanın detayları için tıklayınız; konunun meraklıları biraz detaylı araştırma yapıp Sky&Telescope 2010 October sayısındaki makaleye göz atabilirler.)

 

20090317_nightside_gasparriSol üstte amatör astronomun aldığı görüntünün bir parçası, sağ üstte ise uydu radar görüntüsü. Sağ altta, elde ettiği görüntüdeki yüzey detaylarını eşleştiriyor. Telif Hakkı : Daniele Gasparri (Kaynak : http://www.danielegasparri.com/ )

 

Bu örneklere, Türkiye’den de bir ismi eklemek gerekiyor ki kendisi yakın zamanda tanışma fırsatı yakaladığım Burak Yakut. Kendisi uzun zamandır gezegen fotoğrafçılığı ile uğraşıyor ve çalışmalarını Balkondan Evrene adlı blogunda ve Gökbilim Forum’da paylaşıyor. Yakın zamanda çektiği Venüs fotoğraflarında yakaladığı bulut detayları kesinlikle övgüyü hak ediyor.

 

uv4-lc-roi_web

uv4-lc-roi-cloud-incert-copy_web

Telif Hakkı : Burak Yakut ( Kaynak: Balkondan Evrene )

 

Son olarak bir de Güneş fotoğrafları konusunda bir üstadın çalışmalarından bahsedip konuyu noktalayım.. Alan Friedman, elindeki güneş teleskobu ve kamera sistemiyle her seferinde elde ettiği detaylar ve bu detayları sunuş şekliyle meraklılarını ekrana kilitlemeyi başarıyor.

 

cincodemayo Telif Hakkı: Alan Friedman (Kaynak : http://avertedimagination.com/)

 

Daha fazlası için fotoğrafçının kişisel web sayfasını ya da güncel fotoğraflarını paylaştığı Tumblr adresini takip edebilirsiniz.

 

Bütün bu örnekler ve elimin altındaki olanaklara bakarak, Türkiye’de de yavaş yavaş olgunlaşan bir topluluğun deneyimlerinden de yararlanarak ben de ufak ufak çalışmalara başlamayı planlıyorum. Bu süreci Gök Günce’de detaylarıyla paylaşmaya niyetliyim, takipte kalın!

0
yorum

9 Ağustos 2012 Perşembe

Kahraman Göktaşı Yağmuru (12 Ağustos)

1862 yılının 15 Temmuz’unda, en büyük tutkusu çocukluktan beri kuyruklu yıldızlar olan Lewis Swift 4,5 inçlik mercekli teleskobunu Zürafa takımyıldızına yönlendirmişti ki elindeki yıldız haritasında olmayan, yeni bir kuyruklu yıldız keşfettiğini fark etti. Üç gece sonra Harvard Koleji Gözlemevi’nden gözlem yapan Horace P. Tuttle da aynı kuyruklu yıldızı gözleyip not etmişti. Yapılan detaylı hesapalrla, bundan sonra kaşiflerinin soyisimlerine atfen Swift-Tuttle olarak anılacak olan kuyruklu yıldızın 133 yılda bir Dünya’yı ziyaret eden Halley-tipi( periyot < 200 yıl) bir kuyruklu yıldız olduğu anlaşıldı. Ardından dört yıl sonra Giovanni Schiaparelli kuyruklu yıldızlar ile göktaşı yağmuları olarak bilinen, gökyüzünde belli bir takımyıldızından kaynaklanıyormuş gibi görünen yoğun göktaşı olaylarının birbiriyle bağlantılı olduğunu iddia ederek, örnek olarak Swift-Tuttle kuyruklu yıldızı ile Kahraman Göktaşı Yağmurunu vermişti.

 

Kuyruklu yıldızlar yörüngelerinde hareket ederken, özellikle Güneş’e yaklaştıklarında çekirdek kısımları aktif hale gelir; çoğu zaman arkalarında gaz ve tozdan meydana gelen bir kuyruk oluşturur ve yol boyunca birçok kalıntı bırakırlar. Gezegenimiz de bu kalıntıların arasından geçtiğinde göktaşı yağmurları adı verilen etkileyici gök olayları meydana gelir. Bunun öncesinde en son 1990’larda geri dönen Swift-Tuttle kuyruklu yıldızının kalıntıları arasından Dünya her yıl Temmuz-Ağustos aylarında geçiyor ve bu kalıntılar gökyüzünde Kahraman(Perseus) takımyıldızı yönünde olduğundan dolayı sanki göktaşları o takımyıldızının içinden fırlayıp geliyormuş gibi görünür ve Kahraman Göktaşı Yağmuru olarak isimlendirilir. En etkili olduğu 8-14 Ağustos tarihleri arasında göktaşı etkinliğinin maksimuma ulaştığı 12 Ağustos’ta Kahraman Göktaşı Yağmuru saatte 50-60 göktaşına kadar ulaşabilir.

 

image

Kahraman Göktaşı Yağmuru sırasında uzun pozlama ile elde edilmiş bir görüntü. Göktaşlarının geliş doğrultuları uzatıldığında hepsinin Kahraman Takımyıldızı bölgesinden geliyormuş gibi görünüyor. (Kaynak : İtalyan Amatör Gökbilimciler Birliği )

 

Kalıntıları oluşturan akıntının Güneş’in etrafındaki ters yöndeki hareketi sebebiyle Kahraman Göktaşları oldukça hızlıdırlar (yaklaşık 66 km/s ) ve atmosferle etkileştiklerinde arkalarında çok parlak ve kalıcı izler bırakabilirler.

 

Göktaşı yağmurları sırasında, gökyüzündeki en parlak yıldızdan dahi daha fazla parlak görünen bir göktaşı, çoğu zaman avucunuzun içine aldığınızda zorlukla görebileceğiniz büyüklükte bir toz parçasından ibarettir. Birkaç milimetre büyüklüğündeki bu toz parçaları atmosfere yüksek hızla girdiklerinde maruz kaldıkları sürtünme nedeniyle kısa sürede sıcaklıkları 2000 santigrad derece üzerine çıkar ve yavaş yavaş parçalanıp etraftaki hava molekülleri ile çarpışmaya başlarlar; bu çarpışmalar sonucunda arkalarında birçok elektron ve iyon bırakırlar. Yüksek sıcaklıkları ve etraflarındaki uyarılmış hava moleküllerinin kararlı hale geçmesi nedeniyle de gökyüzünde parlak izler olarak gördüğümüz ışımayı yaparlar.

 

Kahraman Göktaşı Yağmurunu en aktif olduğu dönemde(8-14 Ağustos) gözlemek için gece 22:00’den sonra kuzey doğu yönüne baktığınızda göreceğiniz “W harfi” şeklindeki, büyük Kraliçe takımyıldızının hemen altında Kahraman takımyıldızını bulabilirsiniz.

 

kahraman-stellarium 12 Ağustos 2012 İstanbul’da gece 22:00 ‘de kuzeydoğu yönünde yükselen Kahraman takımyıldızı (Kaynak: Stellarium)

 

GÖKTAŞI YAĞMURUNU GÖZLEMEK

  • Göktaşı yağmurlarını gözlemenin en önemli şartlarından biri oldukça karanlık, ışık kirliliğinden uzak bir bölgede gözlem yapmaktır. Göktaşı yağmurunun en aktif olduğu günlerde dahi şehirden yapılan gözlemlerde çok düşük bir ihtimalle de olsa ancak çok parlak olan göktaşları gözlenebilir. Şehir dışında, karanlık bir bölgede gözleriniz karanlığa uyum sağladığında en sönüğünden ateştopu olarak adlandırılan en parlaklarına kadar saatte onlarca göktaşı gözleyebilirsiniz. Gözlemler sırasında gözünüzün karanlığa uyumunu bozmamak için mümkün olduğunca az parlak ve kırmızı renk ışık kullanmaya çalışın(fenerlerin ucuna kırmızı selefon kağıt bağlamak iyi bir çözüm olabilir)
  • Göktaşı yağmurlarını oluşturan göktaşları, gökyüzünün belli bir takımyıldızı bölgesinden, saçılım bölgesi adı verilen bir alandan yayılıp genellikle kısa zamanda uzun yollar izlediği için gözlem için en ideal yöntem çıplak gözle gözlem yapmaktır. Geçiş süreleri birkaç saniye mertebesinde olduğu için göktaşlarını teleskop veya dürbüle yakalamak oldukça güç olacaktır.
  • Göktaşı yağmurunun saçılım bölgesi olan Kahraman takımyıldızını tespit etmek için gök atlasından ve ücretsiz Stellarium programından (www.stellarium.org ) yararlanabilirsiniz.
  • Göktaşı yağmurlarının aktif olduğu dönemlerde gözlem yapıldığında gece boyunca, bir saatte gözlenebilecek göktaşı sayısı maksimuma ulaştığı güne kadar gittikçe artacak ve Kahraman Göktaşı Yağmuru için 12 Ağustos tarihinde maksimuma ulaşacaktır. Bu tarihte, her sene değişmekle birlikte, ortalama 50-60 göktaşı gözlenebilir.
  • Göktaşı yağmuru gözlemini bireysel yapabileceğiniz gibi yakınlarınız ve etrafınızdaki insanlara yönelik ufak-çaplı bir etkinlik haline de getirebilirsiniz. Gece gözlem öncesinde, Kahraman Göktaşı Yağmuru ve kuyruklu yıldızlar hakkında( ya da ilgi çekebilecek herhangi bir astronomi konusunda) bir sunum da yapılabilir.
  • Gözlem sırasında uzun süre gökyüzünü takip edeceğinizden üzerinde oturabileğiniz rahat bir sandalye yada mat kullanılması, gece boyunca nispeten hareketsiz kalacağınız için de sıcak tutacak giysiler giymeye dikkat edilmesi gerekiyor.
  • Gözlem süresince belirli aralıklarla geçen göktaşları sayabilir ve bunların hangilerinin göktaşı yağmuru ile ilşkili hangilerinin başka yönlerden gelen farklılar olduğunu not edebilirsiniz. Bunun için yanınıza kalem kağıt almayı unutmayın. Bu bilgileri daha sonrasında Uluslararası Göktaşı Organizasyonu ile de paylaşabilirsiniz. (İnternet sitelerinden- http://www.imo.net/node/1434 - gözlem raporlarının formatı hakkında detaylı bilgiye sahip olabilirsiniz)

Paylaş!

 

Copyright © 2010 Gök Günce | Blogger Templates by Splashy Templates | Free PSD Design by Amuki