3 Ağustos 2014 Pazar

COSPAR Konferansından İzlenimler - I

Yaklaşık bir yıldır danışmanımla birlikte üzerinde çalıştığım konuyu Rusya’da düzenlenen COSPAR konferansında sunmak üzere Moskova’dayım.. Bine yakın araştırmacının bir araya geldiği devasa bir toplantı COSPAR ve Moskova Romonosof Devlet Üniversitesi’nde düzenleniyor.. Bugün itibariyle başlayan toplantı sabahtan akşama kadar dolu dolu programıyla epey yorucu fakat bir o kadar da ufuk açıcı.. Birkaç gözlemimi ve toplantı hakkında izlenimimi paylaşmak üzere birkaç şey karalamak istedim..

 

COSPAR, iki yılda bir düzenlenen ve içerdiği konular anlamında ‘uzay bilimlerinin’ hemen hemen her alanını kapsayan bir toplantı.. Programda, uzay teknolojilerinden Dünya yörüngesinden yapılan atmosfer-iklim araştırmalarına, Güneş Sistemi araştırmalarından uydularla yapılan astrofizik çalışmalarına kadar onlarca alt başlık ve her biri altında yüzlerce sunuş ve poster sunumu bulunuyor.. Gün içerisinde paralel olarak en az 50 tane sunum devam ediyor ve hangisine katılacağınızı internet üzerinden hazırladıkları bir arayüz üzerinden kendi ilgi alanınıza göre hazırladığınız programa göre belirliyorsunuz.. Sabahları, özel bir davetli tarafından herkese hitap eden bir konuşmayla açılan gün, aralarda kahve aralarıyla bölünen ard arda 20-25 dakikalık sunuşlardan oluşuyor.. Sözlü sunumların yanında yüzlerce de poster sunumu var.. Ben de kendi çalışmamı poster olarak sunuyor olacağım..

 

2 Konferansın yapıldığı Moskova Lomonosov Devlet Üniversitesi

 

Sabahki program, ünlü Chelyabinsk meteoru hakkında genel bir açılış konuşmasıyla başladı. Herkes bir taraftan kayıtla uğraştığından seminer çok kalabalık olmasa da, hayli ilginç bir konuşmaydı.. Son yüzyılın en etkili meteor olayı olarak belirtilen bu olayın üzerine Ruslar tarafından yapılan araştırmaları etraflıca özetleyen bir sunum dinledik.. Ardından, hazır buralara kadar gelmişken, programda ye alan ‘Astronomi Eğitimi’ atölye çalışmasına da katılayım istedim ve geçmişteki konferanslarda tanıştığım Portekiz’den Rosa Doran ve senelerdir AstronomyCast podcastini dinlediğim Pamela Gay’in yürüttüğü iki saatlik ‘Galileo Teacher Training’ oturumunu dinledim.. Sunumda Galileo Öğretmenleri programının bu yılın sonu itibariyle ‘Galileo Öğrencileri’ adındaki yeni programlarını ve ‘Cosmoquest’ adlı projeyi öğrendim.. İlerleyen zamanlarda bu konularda birşeyler paylaşarım muhtemelen buradan..

 

3 Bolşoy Tiyatrosu

 

Öğlen arasından sonra biraz ‘akademik’ takılıp Galaksi Merkezi’nin X-Işını gözlemleri oturumuna katıldım ve Samanyolu galaksimiz merkezindeki dev-kütleli karadeliğin son zamanlardaki aktivitelerinin X-ışınlarında gözlemi ve bu gözlemlerden karadeliğin geçmişteki aktiflik durumu üzerine epey ilginç konuşmalar dinledim.. Ardından ‘Nötron Yıldızları ve Yığılma Diskleri’ oturumuna katıldım fakat tüm konuşmalar bu konuya karşı ön-yargımı daha da perçinlememe yetti arttı diyebilirim; bu konuyla uğraşan herkes dönüp dolaşıp aynı sıkıcı problemler üzerine çalışıyorlarmış gibi geliyor nedense; kötü bir seçimdi, ikinci sunumda aradan sıvıştım.. Oradan gezegen bilim üzerine olan bir oturuma geçip ESA’nın yeni Mars görevi ExoMars hakkında, görevin detayları ve amaçları üzerine kısa bir sunuş izledim.. Günün kapanışını ise Caltech’ten efsanevi Voyager görevlerinin tasarımının büyük rol oynamış isim Edward C. Stone’un Voyager görevleri üzerine ‘The Voyager – Journey to Interstellar Space’ sunumu ile yaptık.. Voyager’ların fırlatılışından, geçen sene itibariyle Güneş Sistemi’nin etki alanından resmi olarak çıkışına kadar geçen süreci harika bir dille anlattı..

 

7 Kızıl Meydan’da Saint Basil Katedrali

 

Bunca değişik konuda kendi alanım olmasa bile gidip sunuş dinlememin iki sebebi var aslında; birincisi merak ediyor olmam.. Her ne kadar sunuşlar çok teknik olsa da sağdan soldan okuduklarımla nelerden bahsettikleri konusunda az biraz fikrim oluyor, ayrıca özellikle gezegen bilim konusunda bunca konuşmayı bulmuşum kaçırır mıyım? İkincisi ise, benim çalıştığım konu olan Aktif Galaksi Çekirdekleri üzerine olan oturumlar perşembe başlıyor, dolayısıyla perşembeye kadar ‘özgür’ takılmaya devam edebilirim..

 

İlk gün için genel izlenimime gelirsek; böylesi büyük bir konferansa bir fizikçi adayı olarak ilk kez katılıyorum; bunun öncesinde hep ‘okul’ şeklinde derslerden oluşan programlara katılmıştım fakat bu olay hem ölçek hem de programın yoğunluğu açısından ilk günden epey yoran, çok farklı bir deneyim olduğu kesin.. Program arkası arkaya sunuşlarla çok dolu ve birbirini izleyen oturumların çok da verimli olduğu söylenemez.. Konuyla ilgili bilim insanlarının yılda bir bir araya gelip hızlıca neler yaptıklarını birbirine anlatmaları konseptine alışabildiğimi söyleyemem.. Garip bir şekilde bütün yapılanlara yabancılaştırıyor insanı.. Sen kendi ‘dünyanda’, kendi probleminle boğuşurken, birden böylesine büyük bir komünitenin içinde, odanın içindeki herkesin senin gibi sabah akşam bu gibi problemlere kafa yorduğunu ve üstelik bu insanlardan epey fazla olduğunu bilmek garip bir güvensizlik hissi yaratabiliyor.. Muhtemelen daha yolun başında olmam ile ilgili bu durum, zamanla aşılacağı kesin.. Bilimde çalışılan alanların inanılmaz derecede özelleştiğini ve herhangi bir konuda yapılan araştırmaların çığ gibi büyüdüğünü birinci elden deneyimliyorsun, hatta buna sen de mütevazi bir katkı yapıyorsun; işte bu da en ilginç olan kısmı bana kalırsa.. Üzerine epey de düşünülesi..

 

Uzun bir hafta bizi bekliyor.. Fırsat buldukça Moskova’nın müthiş Sovyet mimarisiyle bezenmiş sokak ve meydanlarında turlayıp fotoğraflar çekmeyi planlıyorum.. Toplantı sonuna doğru da bir yazı daha göndermiş olurum muhtemelen..

0 yorum:

Paylaş!

 

Copyright © 2010 Gök Günce | Blogger Templates by Splashy Templates | Free PSD Design by Amuki