11 Aralık 2014 Perşembe

Dünya Okyanuslarından Çok Farklı!

Rosetta uydusu, yörüngesinde bulunduğu 67P/Churyumov–Gerasimenko kuyruklu yıldızındaki su buharı üzerinde yaptığı analizlerde, kuyruklu yıldızların yapısındaki suyun Dünya okyanuslarındaki sudan epey farklı olduğunu ortaya koydu.

 

First_measurements_of_comet_s_water_ratio_node_full_image_2

Rosetta uydusunun kuyruklu yıldız üzerinde yaptığı ilk detaylı su ölçümlerinin sonuçları. Grafiğin büyük hali ve açıklaması bir alttaki görselde. (Kaynak: ESA)

 

Uzun zamandır astronomlar, Dünya'nın oluşumu sırasında yüksek sıcaklık nedeniyle yeteri kadar suyu tutamayacağını, günümüzde etrafımızda gördüğümüz su kütlesinin çeşitli asteroit ve kuyruklu yıldız çarpışmaları ile Dünyaya ulaştığını düşünüyorlar. Bu hipotezi kanıtlayacak en iyi yol ise sözü geçen asteroit ve kuyruklu yıldızların yapısındaki su ile Dünya üzerindekini karşılaştırmak. Rosetta'nın da yaptığı tam olarak bu! Görev ekibinin yaptığı son analizler sonucunda, kuyruklu yıldızlardaki su moleküllerindeki döteryum/hidrojen oranlarını (D/H ratio) karşılaştırıldığında, Dünya'da gözlenenden çok daha yüksek bir oranla karşılaşıldığı belirtiliyor. [Döteryum, bir tane fazla nötron taşıyayan hidrojen atomudur.]Bu bulgu ise, kuyruklu yıldızlar arasında yapılan bir sınıflandırmaya göre Jüpiter-ailesi kuyruklu yıldızlar sınıfına ait olan 67P/Churyumov–Gerasimenko'den beklenmeyen bir sonuç!

 

Deuterium-to-hydrogen_in_the_Solar_System

Güneş Sistemi’nin çeşitli üyelerindeki suyun döteryum/hidrojen(D/H) oranını gösteren yukarıdaki grafikte gezegenler ve uydular mavi, Asteroit kuşağı asteroitleri gri, Oort Kuşağı kaynaklı kuyruklu yıldızlar mor ve Jüpiter-ailesi kuyruklu yıldızlar ise soluk pembe ile işaretlenmiş. Rosetta’nın incelediği 67/P ise sağ üstte sarı ile gösterilmiş. Dünya(Earth) üzerinden çizilen çizgi üzerindeki Jüpiter-ailesi kuyruklu yıldızlarından hayli farklı bir orana sahip olan 67/P astronomları hayli şaşırtmış durumda. Yüksek çözünürlüklü hali için tıklayınız. (Kaynak: ESA)

 

Bunun öncesinde, aynı sınıftan bir başka kuyruklu yıldız olan 103P/Hartley 2 üzerinde yapılan ölçümler, Dünya'daki oranlara çok yakın oranlar vermiş ve bu kuyruklu yıldız ailesinin, dünyamızdaki okyanusların kaynağı olduğu fikrini desteklemişti. Yeni bulgular, olayın tahmin edilenden çok daha karmaşık olduğunun sinyalini veriyor.

 

Comet_on_20_November_NavCam_node_full_image_2

Rosetta üzerindeki NavCam kamerası ile kuyruklu yıldızın merkezinden 30.8 km yüksekten çekilen görüntü (20 Kasım 2014) (Kaynak: ESA)

 

Her halükarda, yapılan bu devrimsel ölçümle kuyruklu yıldızlar, Güneş Sistemi'nin oluşum ve ilk zamanlarına dair bildiklerimiz konusunda büyük bir adım daha atılmış bulunuyor. Sonuçlar bu hafta Science dergisinde yayınlanıyor olacak.

 

Detaylı rapor için: ESA Rosetta

4 yorum:

Ethem DERMAN dedi ki...

Sevgili Gökgünce, Astrobites'da son yarumlanan makale bu konu üzerineydi. Orada yayınlanan H/D oranını gösteren grafik ile sayfanızda yayınlanan grafik arasında biraz da olsa fark var. Onu belirtmek istiyorum.
http://astrobites.org/wp-content/uploads/2014/12/DtoHvalues.gif

Makalenin bağlantı adresi:
http://astrobites.org/2014/12/09/origin-of-water-in-the-solar-system-is-interstellar/

Arif Bayırlı dedi ki...

Merhaba Ethem Hocam,

Bu haberi başka bir yerde okumuştum ama Rosetta'nın sonuçlarıyla beraber değerlendirmeyi akıl etmedim; Astrobites'taki yazıya yönlendirdiğiniz için teşekkürler!

ESA'nın Rosetta için yayınladığı grafik sadece Güneş Sistemi üyelerini içerip, ilk protoplanetary diskteki oluşum bölgelerine göre bir sınıflandırma yapmış; makaledekinde ise Güneş sistemi ve yıldızlar arası madde ayrımı var. Grafiklerin ortak bölgelerini karşılaştırdığımda göze çarpan farklılıklar göremedim ben :(

Makalede iddia edilen suyun yıldızlar arası maddeden kaynaklanması ile Güneş Sistemi oluşumu sırasındaki diskteki farklılaşmanın etkisiyle oluşan farklı D/H oranları arasındaki ilişki gerçekten üzerinde kafa yormaya değer bir problem.. Biraz daha araştıracağım.

Eldrun dedi ki...

" Uzun zamandır astronomlar, Dünya'nın oluşumu sırasında yüksek sıcaklık nedeniyle yeteri kadar suyu tutamayacağını, günümüzde etrafımızda gördüğümüz su kütlesinin çeşitli asteroit ve kuyruklu yıldız çarpışmaları ile Dünyaya ulaştığını düşünüyorlar "

Bu eskimiş bir bilgi aslında. jeoloji ile ilgili gelişmeleri takip etmeyen astronomlar böyle düşünüyor sanırım.

2001 yılında nature'de yayınlanan bir makalede 4-4,5milyar yıl arasını kapsayan hadeon döneminden kalma zircon kristallerine göre dünya'da "ağır bombardıman dönemi"nden öncesinde bile su olduğu bilinmekte.

http://www.geology.wisc.edu/~valley/zircons/Wilde2001Nature.pdf

Arif Bayırlı dedi ki...

Yorum ve bağlantı için teşekkürler! Yazıyı derlediğim ESA kaynağında geçen 'yeteri kadar su' ifadesinin epey belirsiz bulmuştum ve sizin de gönderdiğiniz makaleye göz attığımda fazlasıyla'basitleştirilmiş' bir yorum olduğunu fark ediyorum. 'Dünya'daki okyanusların kaynağı' konusu gezegen-bilim alanında söz konusu edildiğinde bahsi geçen görüş defacto bir görüş olarak belirtiliyor(en azından popüler medyada) fakat belli ki süreç çok daha karmaşık..

Wilde'ın makalesinin sonundaki 'periodic formation and destruction of early oceans' fikri çok ilginç geldi; bu konuda doğrudan bir referans vermemiş sanırım ama 'ağır bombardıman döneminin' karakteristik özelliği olarak anılıyor olsa gerek..

Bilgilendirici yorumunuz için tekrar teşekkür ederim.
Selamlar.

Paylaş!

 

Copyright © 2010 Gök Günce | Blogger Templates by Splashy Templates | Free PSD Design by Amuki