0
yorum

14 Ocak 2015 Çarşamba

Gökyüzünde Parlak bir Kuyrukluyıldız: Lovejoy

Rosetta görevi sayesinde, geçtiğimiz yılın en çok konuşulan astronomi başlıklarından biri olan kuyrukluyıldızlardan oldukça parlak birini kendi gözlerinizle görmeye ne dersiniz? 2014’de Avusturalya’lı amatör astronom Terry Lovejoy tarafından Pupa takımyıldızında keşfedilen, katalog ismi C/2014 Q2 olan fakat herkes tarafından Lovejoy Kuyrukluyıldızı olarak bilinen bu cisim Aralık ayının sonundan itibaren artık kuzey yarımküre gökyüzümüzü süslüyor. Şu anda olabileceği en yüksek parlaklık değeri olan belirtilen 3.8 kadir parlaklığı ile karanlık bir yerden çıplak gözle(herhangi bir optik alet kullanmadan) ya da şehirden basit bir dürbünle dahi seçilebilecek durumda!

 

263_2014Q2_22_12C

22 Aralık’ta Gerald Rhemann’ın çektiği müthiş Lovejoy fotoğrafı (Telif Hakkı: Gerald Rhemann)

 

Yapmanız gereken, saat 21:00’den sonra üstünüzü sıkı sıkı giyinip dışarı çıkarak yüzünüzü güneye dönüp kuzey gökyüzünün en büyük takımyıldızlarından biri olan Avcı(Orion)’ı bulmak. Ardından hemen onun sağ üstünde oldukça parlak sarı Aldeberan yıldızı ve yakınında çıplak gözle birkaç yıldızın bir arada seçilebildiği Ülker yıldız kümesini seçip, bu ikisiyle sağa doğru üçgen yapacak şekilde Lovejoy’u aramak. Kuyrukluyıldızı etraftaki nokta şeklindeki yıldızlardan farklı olarak ufak bir bulut şeklinde fark edeceksiniz. Aşağıdaki haritada Lovejoy’un Ocak ayı içinde gün gün konumu veriliyor. Kuyrukluyıldız, tıpkı gezegenler gibi Güneş etrafında bir yörüngede dolandığından konumu sürekli değişiyor. Hatta dikkatli gözler, bu değişimin birkaç saat içerisinde bile belirgin olduğunu fark edebilir.

 

1

Lovejoy kuyruklu yıldızının kabaca yerini gösteren Stellarium görüntüsü (14 Ocak 2015 saat 21:00 İstanbul)

 

S&T 05 starchart style [Converted]

Lovejoy’un Ocak ayı boyunca gökyüzünde izlyeceği yol sarı renkli eğri ile gösterilmiş. Eğri üzerindeki rakamlar günleri göstermekte (Kaynak: S&T Magazine).

 

Karanlık ve hareketsiz bir gökyüzü koşullarında gözlem yapabildiğiniz takdirde Lovejoy’un daha yoğun olarak seçilebilen ve koma olarak adlandırılan bölgesinin fotoğraflarda gördüğümüz yeşil rengini dahi seçebilirsiniz. Bu yeşil renk kuyruklu yıldızın yapısındaki diatomik-karbon moleküllerinin Güneş’in ultraviyole ışınlarıyla etkileşip yayınladıkları ışınımdan ve gözlerimizin de yeşil renge olan yüksek hassasiyetinden kaynaklanıyor.

 

30 Ocak’ta Güneş’e en yakın konumdan geçecek Lovejoy, ilerleyen günlerde bizden yavaş yavaş uzaklaşmasıyla parlaklığı giderek azalcak olsa da bizlere ve astronomi fotoğrafçılarına oldukça güzel görüntülere sunacak gibi duruyor. Lovejoy’u gözleyerek çıplak gözle bir kuyruklu yıldız görme fırsatını kaçırmayın derim; her sene en az bir  tane parlak kuyrukluyıldız İç Güneş Sistemini ziyaret etse de Lovejoy yörüngesi nedeniyle ancak 8000 yıl sonra tekrar geri dönecek!

 

Detaylar ve güncellemeler için Sky and Telescope Magazine’deki yazıyı takip edebilirsiniz:

0
yorum

12 Ocak 2015 Pazartesi

Doğu Anadolu Gözlemevi

2015’i GökGünce’de, geçen ay ilki düzenlenen ve ocak ayından ikincisiyle yoluna aynı hızla devam eden ‘Türk Astronomi Derneği Kandilli Astrofizik Günleri’nin bugünkü konuşmasıyla açıyoruz. İstanbul’u günlerdir terketmek bilmeyen yağmur, kar ve soğunun etkisinin had safhada hissedildiği 12 Ocak sabahında, Türkiye’nin tarihindeki en iddialı bilim projelerinden biri olan Doğu Anadolu Gözlemevi (DAG) hakkında konuşmak üzere iki konuşmacıyı Kandilli Rasathanesi Astronomi Labaratuarında misafir ettik: Erzurum Atatürk Üniversitesi Astronomi ve Astrofizik Bölümünden Cahit Yeşilyaprak ve ODTU Fizik Bölümünden Sinan Kaan Yerli.

 

1

 

Seminere konu olan, Türkiye’deki gözlemsel astronomi alanında hakim olan optik dalga boyunda gözlemlerin yanında, yakın-kızıl ötesi dalga boyunda gözlemlere de imkan verecek Doğu Anadolu Gözlemevi’nin çalışmalarına 2012’de başlanmış olup 2019’da teleskop ile ilk ışığın alınması planlanıyor. Erzurum’da Karakaya tepelerine yerleştirilmesi için son hazırlıkları yapılan DAG, 3170 metre yükseklikte Dünya’nın üçüncü en yüksek gözlemevi statüsüne sahip olacak. Günümüz standartlarında orta-ölçekli büyüklükte 4 metrelik bir aynaya sahip olacak teleskobun odak düzlemine eş zamanlı olarak yerleştirilebilecek altı optik aygıt, yüksek çözünürlüklü tayf-ölçümleri ve CCD görüntüleme yapılabilmesini sağlayacak. Ayrıca teleskoba eklenecek, tamamı Türkiye’de geliştirilen ‘adaptive optics’ aygıtı ile oldukça yüksek bir görüntü çözünürlük performansı elde edilmesi bekleniyor.

 

Kızıl ötesi, görünür-optik tayftan biraz daha fazla olan dalgaboyu ile genellikle yoğun gaz ve toz barındıran galaksi, süpernova, yıldız ve gezegen oluşumu bölgeleri gibi alanları çok daha detaylı bir şekilde incelenebilmesine imkan tanıyor. Özellikle günümüzün ‘gözde konuları’ olan ötegezegenlerin ik oluşum süreçlerinden, atmosferlerinin detaylı gözlemlerine kadar birçok ilginç konuda araştırmaların yapılabileceği bu alanın geleceği ve değeri açısından, NASA’nın önümüzdeki yıllarda Hubble’ın yerini doldurması amacıyla göndermeyi planladığı James Webb Teleskobu(JWST) için yapılan milyarlarca dolarlık harcamalar bir gösterge olabilir sanırım..

 

Katıldığım birçok gözlem şenliği ve çeşitli astronomi etkinliklerinde Ethem Derman ve Zeynel Tunca Hocalarımdan dinlemekten hiç bıkmadığım Tübitak Ulusal Gözlemevi(TUG)’nin kurulumu hikayesi beni hep duygulandırmıştır. Bugün dinlediğim Doğu Anadolu Gözlemevi projesinin kuruluş sürecinin gelişimi de bana haklı olarak Türkiye’de bilim ve astronomi adına bir tarihe tanıklık ediyormuşum izlenimi uyandırdı. Projenin bilimsel hedefleri ve teleskobun Türkiye’nin (eğer varsa) astronomi araştırmaları vizyonuna nasıl katkı sağlayacağı konusu bana hala üzerinde yeterince düşünülmemiş gibi gelse de; Cahit ve Sinan Hocaların üstün çabaları ve proje için geliştirdikleri geleceğe dönük vizyonlarına istinaden, biz gelecek nesil astronom/astrofizikçiler için bu ülkede bir umut ışığı yaktıkları için kendilerine ne kadar teşekkür etsek azdır sanırım...

 

Yaklaşık iki saat süren bu dolu dolu konuşmanın kaydına Türk Astronomi Derneği’nin Youtube sayfasından erişebilirsiniz. Bir sonraki Kandilli Astronomi Günleri  konuşması 16 Şubat’ta, takviminize şimdiden işaretleyin!

 

DAG hakkında detaylı bilgiye internet sitesinden ulaşabilirsiniz: http://dag-tr.org/

Paylaş!

 

Copyright © 2010 Gök Günce | Blogger Templates by Splashy Templates | Free PSD Design by Amuki