16 Şubat 2017 Perşembe

Kitap: Evrenin Yüzde Dördü (Tübitak Yay.)

'Evrenin Yüzde Dördü', günümüz modern fiziği ve kozmolojinin en büyük iki problemi olan 'karanlık madde' ve 'karanlık enerji' konularını tarihsel olarak ele alan muhteşem bir kitap! Tübitak Yayınları'nın bir türlü anlayamadığım yayın politikaları sebebiyle yayınlansa dahi hiçbir yerden haberini duymadığım, kitapçıların büyük bir kısmına dağıtım yapılmaması ve internet kitapçılarının çoğunda da listelenmemesi nedeniyle kolayca gözden kaçabilecek bir kitap. Kitabın yazarı Richard Panek'in çıkarttığı kusursuz 'dedektiflik' çalışmasıyla, çevirmen Zeynep Çiftçi Kanburoğlu'nun özverili ve yetkin katkısı, İTÜ Fizik Bölümü'nden Doç. Dr. Emre Onur Kahya'nın çeviriye verdiği bilimsel danışmanlık ve kitabın baskısının kalitesi ortaya Türkçe'ye kazandırılmış en kaliteli popüler fizik kitaplarından birini çıkarmış.

Kitabın başlığı evrenin madde-enerji içeriğinin bildiğimiz maddeden oluşan %4'lük kısmına atıfta buluyor fakat içeriği tamamen geriye kalan %96'sı üzerine odaklanmış durumda. 1960'larda Bell Laboratuarında R. Wilson ve A. Penzias'ın 'şans eseri' keşfettikleri 'Büyük Patlamanın yankıları' olarak tarif edilebilecek Mikrodalga Fon Işınımı (CMB-Cosmic Microwave Background Radiation)'nin keşfi ve bunu izleyen olaylar etrafında gelişen hikaye, sırasıyla karanlık madde ve karanlık enerji arasında gidip gelerek bu iki ayrı problemin ortaya konup geliştirilmesi ve çözülmesine dair girişimlere dair oldukça detaylı bir anlatım sergiliyor. Problemleri ortaya koyan kişilerin ve üzerinde çalışan grupların üyelerinin oldukça detaylı portrelerini çıkartan ve olay örgüsüne yerleştiren kitap daha yüz yıl öncesine kadar evreni galaksimizden ibaret sandığımız, yaşına, içeriğine dair oldukça kaba bilgilerimiz olduğu yaklaşımdan günümüzde yüz milyarlarca galaksiden biri konumuna ve detaylarına dair oldukça kesin bilgilere sahip olduğumuz zamanlara adım adım nasıl geldiğimizi gösteriyor. Teorik ve gözlemsel çalışmalara oldukça dengeli bir şekilde yer verilmiş olması; herhangi bir teori ya da deney için gereksiz bir iddiadan kaçınılmış olması da belirleyici özelliklerinden biri. Yapılan çalışmaların özellikle astrofizik arka planına, yapılan yayınların orijinal isimlerine ve tarihlerine birebir yer verilmiş olması kitabın ayrıca bu alanın genel resmini çizmek ve gerektiği zaman referans olarak kullanılması anlamında da önemli.

Bu tip başarılı 'kurgu-dışı' (non-fiction) yazarların 'araştırmacı gazeteci' kimliğiyle yaptıkları son derece titiz ve detaylı çalışma sonunda ortaya çıkan içerik ve dil, sanki yazar kitapta anlatılanlar tarihsel olarak gerçekleşirken yan masadan kulak misafiri olup dinleyip kaydediyor, tüm anlamlı ayrıntıları ortaya bir bir seriyor izlenimi yaratıyor. Bu ayrıntıların seçiminde konuya hakimiyeti ve gelişmelerin birbirleriyle ilişkileri konusunda da fazlasıyla dersini çalışmış bir yazar söz konusu.

Gönül rahatlığıyla kozmoloji alanında yine Tübitak Yayınlarından Joseph Silk'in 'Evrenin Kısa Tarihi' ve Metis Yayınlarından Charles Seife'nin 'Alfa ve Omega' kitaplarının yanında Türkçe'ye yeni bir etkileyici eser daha kazandırıldığını söyleyebiliriz.

0 yorum:

Paylaş!

 

Copyright © 2010 Gök Günce | Blogger Templates by Splashy Templates | Free PSD Design by Amuki